| Ve ölüm aslında budur, gerçekten. Hayatınızın en büyük ve son taşınması. | Open Subtitles | وتلك ماهية الموت حقاً، هو آخر عملية إنتقال في حياتك |
| Ve ölüm aslında budur, gerçekten. Hayatınızın en büyük ve son taşınması. | Open Subtitles | وتلك ماهية الموت حقاً، هو آخر عملية إنتقال في حياتك |
| Bakarsın FBI'a geçiş yapmak sana daha çok yarar. | Open Subtitles | ربّما إنتقال للمباحث الفيدراليّة سيكون مُفيداً لكِ. |
| Bir tür duygu transferi. | Open Subtitles | - نوع من إنتقال empathic. - مولدر، أنت لا تستطيع - |
| Atlama testi 24 saat içerisinde bşlayacak. | Open Subtitles | سوف نُجري تجربة إنتقال خلال هذا اليوم |
| Leo, belki orbing whitelighters yasağı koymak için Elders almalısınız | Open Subtitles | ليو ، ربما يجب على الشيوخ أن يمنعوا إنتقال المرشدي البيض |
| Senin için yer açılsın diye Ajan Corby taşınıyor. | Open Subtitles | (إنتقال العميل (كوربي حتى تتمكن من الرجوع مرة أخرى |
| Her neyse kız arkadaşların buraya taşınmasına ön ayak olduğuna göre... | Open Subtitles | بأي حال بما أنك بدأت بفكرة إنتقال الصديقات للعيش هنا |
| O kızın yanımıza taşınması sırasında olması, Sence tesadüf mü? | Open Subtitles | هل تصادف هذا مع إنتقال تلك الفتاة للبيت المجاور |
| 60 tonluk yükün taşınması oldukça zor. | Open Subtitles | إنتقال 60 طن من الأحمال مشكلة هندسية بحد ذاتها |
| Steven Tyler'ın yan tarafa taşınması ne kadar güzel değil mi? | Open Subtitles | كم هو رائع إنتقال (ستيفن تيلر) للبيت المجاور. ؟ |
| Şu Chelsea'nın taşınması canımı sıkıyor. | Open Subtitles | أمر إنتقال (تشيلسي) للعيش هنا يضايقني فعلاً |
| Patrick, belli ki Scott'un sana taşınması seni üzmüş ve bunu annenin hayaleti üzerinden ortaya çıkarıyorsun. | Open Subtitles | باتريك)، يبدو وانكَ مستاء) (من إنتقال (سكوت و أنتَ تظهر ذلك عن طريق شبح والدتك |
| İstediğim tüm duvarları geçmem için kodlanmış bir Transit geçiş kartı istiyorum. | Open Subtitles | أو حكم المحتلّين أريد تصريح إنتقال مصمم لجعلي أمرّ خلال أيّ جدار أريده |
| 50 bin dolar ve sınıra güvenli geçiş. | Open Subtitles | خمسين ألف جنيه و إنتقال آمن إلى الحدود |
| Bence evlilik senin için çok çabuk oldu. Hiç doğal bir geçiş olmadı. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} أعتقد أنّنا تسرعنا في إقامة حفل زفافكِ، لم يكن هناك إنتقال طبيعي. |
| Isı transferi, eter, varsayımsal atomlar, kuanta adında bir şey. | Open Subtitles | إنتقال الحرارة، و الإيثر الذرات الإفتراضية، وشيء يدعى "كوانتا" |
| O buna "Ruh transferi" derdi. | Open Subtitles | حسنا، هو كان سيدعوه "إنتقال الروح." |
| "Atlama" da ne oluyor? | Open Subtitles | ماهو الـ "إنتقال"؟ |
| Oh, ve Paige üzerinde orbing. | Open Subtitles | . (أوه ، و لا إنتقال مع (بايدج |
| - Kim taşınıyor? | Open Subtitles | - الذي إنتقال في؟ |
| Arkadaşımın taşınmasına yardım ediyorum. | Open Subtitles | أساعد في إنتقال صديقي |