| Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. | Open Subtitles | تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات |
| Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. | Open Subtitles | تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و افتتحت متجراً للأثريات |
| Kısa bir süre önce taşındı buraya, kendini evindeymiş gibi hissetsin. | Open Subtitles | للتو إنتقلت هنا منذ فتره ليست بطويله إذا أشعروها بأنها بمنزلها |
| - Çünkü annem buraya taşındı da ondan. | Open Subtitles | لأن الآن هو الوقت الذي إنتقلت أمي فيه هنا |
| Geçen yıl şehir dışına taşınmış. Geçen ay bir anastezi uzmanıyla evlenmiş. | Open Subtitles | إنتقلت من المدينة العام الماضي وتزوّجت من طبيب تخدير في الشهر الماضي |
| Hukuk fakültesini bıraktın, nişanı bozdun, şehre taşındın. | Open Subtitles | أنت تركت كلية الحقوق و فسخت خطبتك و إنتقلت للعيش بالمدينه |
| Bugün ailenin evine uğradım. Bana taşındığını söylediler. | Open Subtitles | قصدت منزلك اليوم, لكن أبويك قالا أنك إنتقلت |
| Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. | Open Subtitles | تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات |
| Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. | Open Subtitles | تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات |
| Seul, Kore'de büyüdüm, ve 1999'da New York City'e üniversitede okumak için taşındım. | TED | ترعرعت في مدينة سيول، بكوريا، ومن ثم إنتقلت إلي نيويورك في عام 1999 للالتحاق بالجامعة. |
| Öyle de yaptım. Üniversiteye girdim ve deniz zoolojisi okudum, sonra Hawaii'ye taşındım ve Hawaii Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptım. | TED | وفعلت وذهب للكلية وحصلت على شهادتي في علم الحيوان البحري ومن ثم إنتقلت الى هاواي في جامعة هاواي |
| Ve dahası da var. Annem yatak odasından misafir odasına taşındı. | Open Subtitles | أمّي إنتقلت من غرفة النوم إلى غرفة الضيوف. |
| Aşık olduğum kız, eski sevgilisiyle birlikte olmak için buraya taşındı. | Open Subtitles | هذه الفتاة التي أحبها إنتقلت إلى هنا مع حبيبها السابق |
| Aslında dönemem, yeni erkek arkadaşının yanına taşındı. | Open Subtitles | كلا، لا يمكنني فعل هذا في الواقع فلقد إنتقلت للعيش مع صديقها الجديد |
| Mezhebi 3 ay önce bırakmış ve erkek arkadaşıyla oradan taşınmış. | Open Subtitles | لقد تركت الطائفة منذ 3 أشهر و إنتقلت للعيش مع حبيبها |
| İlk kazaya karıştığımda, evimde bir duvarı yıktın ve taşındın, tamam? | Open Subtitles | عندما فعلت الحادث أنت فعلت غرفة لك و إنتقلت للعيش معي ، حسناً ؟ |
| Buraya Kimmy'le aranda bir köprü kurmak için taşındığını biliyorum. | Open Subtitles | إسمع ، أعلم أنك إنتقلت إلى هنا لتكوين علاقة متينة مع كيمي |
| Seattle'a taşındığımdan beri yine Niles'a düştük. | Open Subtitles | و لكن منذ أن إنتقلت إلى سياتل بدأت أعود مجدداً إلى نايلز أووه؟ |
| Babam burayı onun için yaptı ama o Rose 1 yaşına basar basmaz gitti. | Open Subtitles | وأنتقلت بنا من هنا وبمرور الوقت إنتقلت روز |
| Güney Dakota'dan mı taşındınız ailece? | Open Subtitles | ذلك المكان الذي إنتقلت منه عائلتك داكوتا الجنوبية ؟ |
| Aslında, dönmüyorum. Buraya geri transfer oldum. | Open Subtitles | في الحقيقة لن أعود لقد إنتقلت مجدداً إلى هنا |
| Annesi yanına taşındığında, 22 yaşına gelmişti bile. | Open Subtitles | فأمه إنتقلت للعيش معه وهو في الـ22 من عمره |
| Yani düşüncen, ruhu bir şekilde önce Martha'yı zapt etti, sonra da bana mı geçti? | Open Subtitles | أتظنين إذن أن روحها تمكنت بطريقة ما من السيطرة على مارثا ومن ثم إنتقلت إلي |
| Herşey hidroelektrikle çalışıyor, yani burda rüzgar gücünden suya geçtim. | TED | ويدار بالطاقة الكهرومائية، إذن فقد إنتقلت من الهواء للمياه. |
| Yeni eve taşınıp eskisini satışa çıkarmış. Gidip bir konuşalım. | Open Subtitles | إنتقلت إلى شقة وجعلت منزلها رهناً للبيع لنحظ بحديث قصير |
| Büyükannem de eşini kaybettikten sonra buraya taşınmıştı. | Open Subtitles | إنتقلت جدتى لتعيش هنا بعد أن مات زوجها |
| Biraz daha sağa gidersem yanlış şeride geçmiş olmam mı? | Open Subtitles | لكن إن إنتقلت إلى اليمين ألن أكون على الجهة الخاطئة من الشارع |