| Bende India Times gazetesinin sayfalarını gezmeye başladım Hindistan Başbakanının Bangalore'yi, oturduğum şehri ziyaret ettiğini gördüm. | TED | لذا كنت أقلب صفحات جريدة تايمز أوف إنديا عندما قرأت أن رئيس الوزراء الهندي كان سيقوم بزيارة مدينتي، بانقلور. |
| India, O'Hara kızları geldi. Karşılamamız lazım. Scarlett'a dayanamıyorum. | Open Subtitles | هؤلا ء بنات السيد أوهارا يجب أن نرحب بهن يا إنديا |
| India Wilkes, ne güzel bir elbise bu böyle! | Open Subtitles | طاب صباحك يا سكارليت يا له من ثوب جميل يا إنديا ويلكس |
| lndia, sen kaybolduğunu söyledikten sonra onu burada buldum. - Kim kayboldu? | Open Subtitles | إنديا) ألم تخبريني انهُ مفقود) بعدها وجدته أنا هنا |
| Yanlış birşey yoktu. India benden ölesiye nefret eder. Gidemem, Rhett. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء خطأ، إن إنديا تكرهني لذا لا أستطيع الذهاب |
| India gelemedi. Bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | لم تستطع إنديا الحضور الليلة فهل تساعديني أنتِ ؟ |
| India Times gazetesinde çok yakın bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لي صديق مقرب ، صحفي في جريدة إنديا تايمز |
| India Jourdain'ın üstünde görmeden önceydi. | Open Subtitles | بالقرب جدًّا من أمور إنديا جورداين ليله البارحة |
| Gray bana güveniyor ve India Jourdain'e başarısızlığımı izlemenin mutluluğunu vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | جراي تعتمد عليّ و أنا أرفض أن أعطي إنديا جورداين الرضاء لمشاهدتي و أنا أفشل |
| İndia kovulduktan beri işler çığırından çıkmaya başladı. | Open Subtitles | الأشياء تصير بشكل جنوني منذ أن تم فصل إنديا. |
| İndia'nın yerine birisini almak sandığımdan zor oldu. | Open Subtitles | حسناً ، يبدو أن إستبدال إنديا أصعب مما كُنتُ أتوقع |
| India Kapısı'na gelen bir şey var ve ben de oraya geleceğim! Tamam, geleceğim! | Open Subtitles | تعالي إلى " إنديا غايت " ، أنا ذاهبة إلى هناك |
| Ben India ile konuşmak istiyorum, nerede? | Open Subtitles | حسنـا ، سأتحدث مع إنديا ، أين هي ؟ |
| Yani, India'nın işini almak hayatta eline geçecek en iyi fırsatlardan birisi. | Open Subtitles | أعني ، أن وظيفة إنديا ستكون فرصة حياتي. |
| Çözüm de, Little India'ya yürüyüş mesafesinde olmamız. | Open Subtitles | الحل، نحن على بعد مسافة قريبة من "ليتيل إنديا". |
| Haksızlık etme, India. | Open Subtitles | هذا ليس عدلاً ، إنديا |
| Yanılıyorsun India. | Open Subtitles | أنت مخطئة يا إنديا |
| Bu kargaşada ben de Hindistan radyodan yayın izni alacağım. | Open Subtitles | أثناء هذا الإرتباك سأصل للبوابة بجواز مرور محطة إنديا |
| Hindistan'da askerlik yaparken elime Kamasutra adında bir kitap geçmişti. Epey eğiticiydi. | Open Subtitles | عندما كنتُ جندياً في إنديا أخذت دروساً تدريبية |
| Evet, lndia zamanında internet fenomeniydi. | Open Subtitles | نعم,كانت (إنديا) إلهاماً للإنترنت |