| Bak dostum, bence kızın hayatını kurtarmak için hâlâ bir şansın olabilir. | Open Subtitles | إنظر يا رجل ، أعتقد أن ربما مازال يوجد فرصة لديك لإنقذها |
| Bak dostum, kendi birliğimiz nerede, onu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | إنظر يا صديقي نحن لا نعرف حتى اين باقي فرقتنا |
| Bak, dostum, bize bu sorunumuzda yardım etmeni gerçekten isteriz. | Open Subtitles | إنظر يا صديقى ، نرحب إذا ساعدتنا بمشكلتنا |
| Bak, Danny, kazlar. Sürüler halinde kuzeye uçuyorlar. | Open Subtitles | إنظر يا دانى ، الأوز شلات خيوط منهم تطير شمالا |
| Bak, Ivan, burada sokakta bir düzine polisle beraberim. | Open Subtitles | إنظر يا إيفان أنا هنا في الأسفل على الشارع مع مجموعة من الشرطة |
| Bak, Loomis... kanuna aykırı hiç bir şey yapmadık... belki biraz hız sınırını aşmak haricinde... bu durumda niçin hepimizi rahat bırakıp... buradan çıkmamıza izin vermiyorsun? | Open Subtitles | إنظر يا لوميس, لم نفعل أي شىء غير قانوني بإستثناء سرعـتنـا الزائدة لماذا لا تتركنا لحالنـا ودعنا نرحل من هنا |
| Bak, ben üniversitede iken yurtta kaldım, o yüzden ne yapmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | إنظر, يا رجل, أنا كنت في نادي بالجامعة لذا أنا أعرف ما تفعله حصلت عليه |
| Bak Howard, Leslie Winkle'a çıkma teklif edersem, sadece akşam yemeği için olur. | Open Subtitles | إنظر يا هاوارد، عندما أدعو لازلي وينكل للخروج فإنه سيكون مجرد عشاء |
| Bak Sokka, eğer işler böyle devam ederse daha büyük bir başarısızlığa uğrayacaksın. | Open Subtitles | إنظر يا ساكا سوف تفشل كثيراً قبل أن تنجح الأمور |
| Bak evlat, bunu daha önce konuştuk değil mi? | Open Subtitles | قمْ بتغيير هذاَ القميص , منٌ فضلك إنظر يا بنى , لقد تحدثنا حول هذا من قبل , صحيح ؟ |
| Bak, ben üniversitede iken yurtta kaldım, o yüzden ne yapmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | إنظر, يا رجل, أنا كنت في نادي بالجامعة لذا أنا أعرف ما تفعله حصلت عليه |
| Bak kardeşim, ailede evlenmemiş genç bir kız var. | Open Subtitles | إنظر يا أخي, هنالك فتاةٌ جميلة غير متزوجة في عائلتهم |
| Bana Bak, sik kafalı. Ben aptal değilim, tamam mı? | Open Subtitles | إنظر يا عديم الفائدة، أنا لست حمقاء،، حسناً؟ |
| Bak adamım bizi hedef aldı çünkü onu duyabiliyoruz,seyahet edebiliyoruz. | Open Subtitles | إنظر يا رجل ، إنه يستهدفنا لأننا يمكنا سماعه لأننا يمكننا التنقل |
| Bak babalık. Tek istediğim yola koyulmak. | Open Subtitles | إنظر يا أبي كل ما اريده ان نتحرك |
| Bak Jake, burada rahatımız yerinde. | Open Subtitles | إنظر يا جيك.إننا نحظى بوقت طيب هنا |
| Bak, baba. Bayan yolda kalmış. | Open Subtitles | إنظر يا أبي تلك السيدة تحتاج جولة |
| Bak dostum, dolu değilim. | Open Subtitles | - إنظر يا رجل , أنا ليس لدي أية سلاح -أنا خاوي الجيوب يا رجل |
| Arabasını benim arabama çarptı ve dedi ki, "Bak tatlım, hibrit arabamız oldu." | Open Subtitles | :لقد صدمت سيارتها بسيارتي قائلةً "إنظر يا عزيزي، لدينا مولد" |
| Bak, onu özlediğini biliyorum onu kaybetmenin seni ne kadar üzdüğünü de. | Open Subtitles | إنظر يا رجل اعرف أنك تفتقدها ...أعرف كم يؤلم أن تفقدها |