| Challenger bir ateş topu şeklinde patladı ve parçaları Atlantik Okyanusuna düştü... | Open Subtitles | التشالنجر إنفجرت وتحولت إلى كرة من اللهب والقطع نزلت إلى المحيط الاطلسي |
| Geldiği anda, bir anda zihnimde patladı, ve kalbimde çarptı, farklı bir şey, | TED | في اللحظة التي أتت فيها لقد إنفجرت الفكرة في رأسي ودقت بعنف على قلبي، شئ مختلف، |
| Biri patladı, sekizi seninle. Geriye bir tane kalıyor. | Open Subtitles | واحدة إنفجرت وثمانية هنا هذا يترك واحدة غير محسوبة |
| Kurban Tom O'Leary topu tutmuş ve bomba ellerinde patlamış. | Open Subtitles | الضحية , توم أوليرى , رفعها و إنفجرت بين يديه |
| Demek ki patladığında bombaya bakıyormuş. | Open Subtitles | مما يعني أنّه كان ينظر للقنبلة مباشرة عندما إنفجرت |
| Eğer bu bomba Delhi'de patlarsa, o zaman nükleer savaş başlar. | Open Subtitles | إذا إنفجرت هذه القنبلة في دلهي سوف تكون هناك حرب نووية |
| Saat, kemik odasında patladığı anda bir B planı lazım olacağını düşündüm. | Open Subtitles | بمجرد أن إنفجرت الساعة في غرفة العظام، تصورت أننا نحتاج لخطة إحتياطية. |
| Sanırım top patladı, ve,evet,saçlarım yanıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الكرة إنفجرت حالا نعم, لقد إحترق شعرى |
| ABD topraklarında bir nükleer bomba patladı. | Open Subtitles | لقد إنفجرت قنبلة نووية في الأراضي الأمريكية |
| Mermi kemerleri havai fişekler gibi patladı. | Open Subtitles | أحزمة خرطوشتهم إنفجرت مثل الألعاب النارية |
| Okul Gezisi Çocuklar, üzülerek söylüyorum, öğle yemeklerinizden biri patladı. | Open Subtitles | أطفالي , آسفة لقول أن أحد علب الغداء إنفجرت |
| Hikaye bir saat önce patladı. Başkan borsada işlemleri durdurdu. | Open Subtitles | , إنفجرت القصة من ساعة مضت الرئيس أوقف التداول في السوق |
| Doc, lastiğim patladı! Lastiğim patladı! | Open Subtitles | أيها الطبيب إطاراتى إنفجرت , إطاراتى إنفجرت |
| Bir evde borular patlamış. Her yeri su basmış. | Open Subtitles | أنابيب إنفجرت في عمارة سكنية الماء غطى المكان |
| Bu gece burda bir manken bombası patlamış gibi.. | Open Subtitles | إنها مثل قنبلة نموذجية إنفجرت فى الغرفة الليلة |
| Ama korumalardan biri erken geldi ve bomba patladığında.... | Open Subtitles | ولكن احد الحراس جاء مبكراً وعندما إنفجرت القنبلة |
| bomba patladığında, aramızda yirmi adım bile yoktu. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ 20 خطوةَ للأمام عندما إنفجرت القنبلة. |
| Uçak düşer ya da patlarsa sorumluluk almak istemiyorum. | Open Subtitles | لا نريد أن نكون مسؤولين إذا وقعت الطائرة أو إنفجرت |
| Seyisimiz Wakim'in apandistinin patladığı zamanı hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكر عندما إنفجرت الزائده الدوديه للصبي واكيم؟ |
| Bu da, 27 metre genişliğinde bir kaya; yani Tunguska üzerinde patlayan ve 50 bin yıl önce Arizona'yı vuranla aynı boyutta. | TED | هذه صخرة كانت بعرض ٣٠ ياردة، تقريباً بحجم الأجرام التي إنفجرت فوق تنغسكا وضربت أريزونا قبل ٥٠ ألف عام. |
| Ama o çıkamadan otomobil bir uçurumdan aşağı uçtu ve alev aldı. | Open Subtitles | لكن السيارة إنفجرت عند المنحدر قبل أن يتمكن من الهروب وتحطمت وإحترقت |
| Bana göre radikal eylemcinin bombası çok erken patlamıştı sokağa sadece kendi kanını dökmüştü. | Open Subtitles | كان جليّـاً لي أن قنبلة المُتطرّف قد إنفجرت قبل وضعها... تاركة الطريق مُضرّجاً بدماؤه. |
| bomba patlayınca gemiden aşağı düştüm. | Open Subtitles | عندما إنفجرت القنبلة، قذفت بشدّة إلى البحر. |
| Arabam dün infilak etti, bendekinin tamamı gitti. | Open Subtitles | سيارتنا إنفجرت بالأمس وأنا احتاج أن أنسى |
| Teçhizatın neden patladığını buldular mı? | Open Subtitles | هل إكتشفوا لماذا إنفجرت سيارة الإسعاف ؟ |
| Haklısın bir anda patladım bunu yapmamalıydım. | Open Subtitles | أنت على حق. لقد إنفجرت بالغضب، ولم يجب أن أفعل ذلك. |
| Ama efendim, bu bombalar kalabalık bir alanda patlasaydı... | Open Subtitles | ولكن، يا سيدتي، إذ كانت القنابل إنفجرت ...في منطقة مأهولة بالسكان |