| Cidden yine de beni kurtarmaya çalıştığın için sağ ol. | Open Subtitles | بجدّ , ومع ذلك شكراً علي محاولة إنقاذي بأيّ حال |
| Aylardir beni ondan kurtarmaya çalisiyordun. Ama su ise bak, ben seni kurtardim. | Open Subtitles | كل تلك الشهور وأنت تحاول إنقاذي منه انظر إلى هذا، أنا من أنقذتك |
| bu gnome beni kurtardığın için teşekkür ederim. Ben ona boğazlamak oldu. | Open Subtitles | شكراً لك على إنقاذي من ذاك القزم كنت على وشك أن أخنقه |
| Eğer genç Hawkins'in hayatını kurtarmak istiyorsanız, ...benimkini de kurtarmayı düşünür müydünüz ? | Open Subtitles | والآن وبعد أن أنقذت حياة جيم هوكنز هل تعتقد أن بإمكانك إنقاذي بصفقة |
| Okyanusta beni kurtarmaya çalışırken boğulacağını... | Open Subtitles | و أنك كنت ستغرق محاولاً إنقاذي من المحيط |
| Ve o beni kurtarmaya çalıştığında sen arkadan onu iteceksin. | Open Subtitles | وعندما يحاول إنقاذي أنتِ ستدفعينه من الخلف |
| Kendim hallederim. Beni kurtarmaya çalışmaktan vazgeç. | Open Subtitles | ، أستطيع تدبر الأمر . توقف عن محاولة إنقاذي |
| Beni kurtarmaya çalışmaktan vazgeçsen keşke, vaiz. | Open Subtitles | أتمنّى إذا كان باستطاعتي إيقافك عن إنقاذي أيّها الواعظ |
| Söyledim mi bilmiyorum ama beni kurtardığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لستُ متأكد من قولي هذا لكن شكراً علي إنقاذي هناك |
| Alo ve beni ölesiye dürüst biri olmaktan kurtardığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | مرحباً، وشكراً لك على إنقاذي من عقوبة الإصلاح الأخلاقي حتى الموت |
| Düşündüm ve dün gece beni kurtardığın için, seni neşelendirebilirim dedim. | Open Subtitles | فكرت في أن أبهج الجو قليلاً كي أشكرك على إنقاذي ليلة أمس |
| Beni kurtarmak istediğin için değil, kötürüm bir evlada sahip olmamak içindi. | Open Subtitles | لقد كنت ضد نصيحة الأطباء لا لأنك تريد إنقاذي بل لأنك لا تتحمل وجود ابن كسيح لك |
| Ciddi söylüyorum, beni kurtarmak zorundasınız yoksa dışarı çıkıp kendimi vuracağım. | Open Subtitles | حقّاً، عليك إنقاذي وإلاّ فسأخرج وأقتل نفسي |
| O gemide olmasının tek sebebi beni kurtarmak istemesiydi. | Open Subtitles | السبب الوحيد لوجوده على تلك السفينة هو أنه حاول إنقاذي. |
| - Evet. - O orospu yerine, beni kurtarmayı seçtin. | Open Subtitles | ـ أجل ـ إنّك أخترت إنقاذي بدلاً من تلك العاهرة |
| Beni kurtardığınız için teşekkür etmek istiyorum, bizi kurtardığınız için. | Open Subtitles | أريد أن أشكرك على إنقاذي, إنقاذنا جميعاً |
| O alçağın hayatını kurtardığım için bana kızgınsın, biliyorum ama... | Open Subtitles | إنظري, أعلمُ أنَّكـِ مستاءةً مني بسببِ إنقاذي لحياةِ ذلكـَ الأحمق |
| Beni kurtaramaz. Senin yüzünden gelemez. | Open Subtitles | لا يستطيع إنقاذي لا يستطيع أن يأتي بسببك |
| Beni sadece Cumartesi sabahı izleyicilerim kurtarabilir! | Open Subtitles | فقط من يشاهدني صباح السبت بإمكانهم إنقاذي |
| Bu sefer beni kurtaramazsın. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | لن تستطيع إنقاذي هذه المره أنا أعرف هذا |
| Beni sadece sen kurtarabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة التى تستطيع إنقاذي |
| Babam beni bulmaktan ve korumaktan aciz durumda. | Open Subtitles | أبي لا يستطيع إيجادي. أبي لا يستطيع إنقاذي |
| O adada aylarca tek başıma kaldım, sonra oradan geçen bir gemi beni kurtardı. | Open Subtitles | ,قضيت أشهر وحيدة علي الجزيرة حتي تم إنقاذي أخيراً .من قِبل سفينة مارة |
| Majesteleri Clovis'in suikastı ile suçlanırken neden beni kurtardın? | Open Subtitles | لماذا تم إنقاذي عندما اتهمت بغتيال الأمير كلوفيس ؟ |
| Köprüde tanıştığımız o ilk gün arabam nehre düştüğünde beni kurtarman. | Open Subtitles | على الجسر عندما إلتقينا المره الأولى تمكنت من إنقاذي عندما غرقت سيارتي في النهر |
| İngiliz donanması tarafından bir köle gemisinden kurtarıldım. | Open Subtitles | لقد تم إنقاذي من سفينة عبيد بواسطة البحرية البريطانية |