| Fazla emin değilim ama sanırım bu bitkilerin bazılarının soyu tükendi. | Open Subtitles | لست متأكدة، لكني أظن أنّ بعض من هذه النباتات قد إنقرضت. |
| Özellikle ağaçlarda yaşamak konusunda uzmanlaşmış bazı türlerin nesli tükendi. | Open Subtitles | بعض الأنواع التي كانت مُتخصصة في العيش على الأشجار إنقرضت |
| Bu yaratıkların soyu 150 milyon yıl önce tükendi. | Open Subtitles | هذه المخلوقات إنقرضت منذ أكثر من 150 مليون سنة |
| 900 yıl önce yok olmuş bir yaşam tarzının canlı kanıtı. | Open Subtitles | انها طريقة عيش للحياة إنقرضت من تسعمائة عام |
| Bu cihazda yok olmuş bir uygarlığın tarihsel, bilimsel ve teknolojik kayıtları var ve eğer bu cihaz bunun kanıtıysa hem de çok ileri bir tanesinin. | Open Subtitles | هذه هي السجلات التاريخية والعلمية والتقنية من حضارة إنقرضت وإذا كان لهذا الجهاز دلالة ما |
| Dinozorların nesli, meteor hepsini geye çevirdi diye tükendi dediler bize. | Open Subtitles | لقد كانوا يقولون لنا أن الديناصورات إنقرضت لإن كويكب حولهم إلى مثليين الجنس |
| Vejetaryendiler. Bu yüzden nesilleri tükendi. | Open Subtitles | كانت الديناصورات نباتية لهذا لقد إنقرضت |
| Bazı ekipmanların parçaları yakın zamanda tükendi. | Open Subtitles | هذه القطعة من المعدة قد إنقرضت مؤخراً. |
| Atalarının nesli Afrika'da tükendi. | Open Subtitles | إنقرضت أسلافهم من القارة الإفريقية |
| Vay canına, dinozorların soyu tükendi sanıyordum. | Open Subtitles | واو, أعتقدتُ أن الديناصورات قد إنقرضت |
| Soyları tükendi. | Open Subtitles | لقد إنقرضت الآن |
| Artık tükendi. | Open Subtitles | . إنقرضت الآن |
| Klanının soyu tükendi sanıyordum. | Open Subtitles | -خلت أن عشيرتك إنقرضت . |
| - ...artık yok olmuş durumda. | Open Subtitles | التي تواجدت يومًا إنقرضت الأن |
| - ...artık yok olmuş durumda. | Open Subtitles | التي تواجدت يومًا إنقرضت الأن |