| Tabii istiyorsun. Asıl oyun kızı! Elbette istiyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت تريدين ، لعبة الفتاة العادية بالتأكيد إنك تريدين ذلك |
| Bana değil ona benzemek istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تريدين أن تكوني مثله لكي لا تضطري أن تكوني مثلي |
| Bu çocuğu cidden çok yakalamak istiyorsun. | Open Subtitles | عجبًا، إنك تريدين فعلاً إلحاق الأذى بذلك الصبي |
| Senin gibi olamayacak kadar başarılı olmamı istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تريدين أن أنجح إلى الحد الذي لا يمكنني التفوق به عليك |
| Nalları dikene kadar hayatta olduğunu hissetmek istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تريدين أن تشعرين بالحياة حتى يومُ مماتُك |
| Dövüşmek mi istiyorsun benimle? | Open Subtitles | أتقولين إنك تريدين أن تجربيني؟ |
| Hayır, harika görünüyorsun. İltifat istiyorsun. | Open Subtitles | إنك جميلة جداً إنك تريدين من يغازلك |
| Olmaz öyle şey! - Louie. - Bak, sen bir bebek daha istiyorsun.. | Open Subtitles | لوي أنظري إنك تريدين طفلا آخر |
| Her şeyi çabucak istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تريدين كل شيء بسرعة |
| - Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum. Galiba kardeşimi sikmek istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تريدين مضاجعة أخي |
| Hayır istiyorsun. | Open Subtitles | نعم, إنك تريدين. |
| Yaşamak istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | إنك تريدين الحياه أليس كذلك؟ |
| Ama istiyorsun. Anlayabiliyorum. | Open Subtitles | إنك تريدين ذلك, أرى ذلك جيداً |
| Tek fark, şimdi Judy Pazarlamacı yerine, Bayan Gaye'sin ve kocanla bir test sürüşü yapmak istiyorsun. | Open Subtitles | هذه المره أنت البائعة ستتكلمين (بصفتك حرم الهدف السيد (مارك. و ستقولين إنك تريدين أن تجربي السيارة مع زوجك. |
| Tatlım, sen gerçekleri istiyorsun. İstediğin şey gerçekler. | Open Subtitles | عزيزتي، إنك تريدين الحقائق. |