| - Şaşırmış gibi söylüyorsun. Sanki bir kişiye özel çıkıyormuş gibi. | Open Subtitles | إنك تقول ذلك وكأنك متُفاجئًا وكأن الشمس تشرق فقط لأشخاص بعينهم |
| Her hastalığa iyi gelecek, hepsine çare olacak bir panzehirin olduğunu söylüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | إنك تقول أنه لديك علاج لكل شيء؟ ترياق شافي لكل الأمراض؟ |
| Bunu sadece iyi bir kardeş olduğun için söylüyorsun. | Open Subtitles | بإتباع أوامر غيرك؟ إنك تقول هذا فقط لأنك أخي وتُحبني |
| Yâni özümüz, olduğumuz kişiden farklı diyorsun. | Open Subtitles | إنك تقول إن لكلّ منا مظهرًا يختلف عن صميمه وسريرته. |
| Kızı öldürmüş olabilirim diyorsun yani. | Open Subtitles | إذاً إنك تقول أنه من الممكن أنك قتلت تلك الفتاة |
| Babamın bunca yıldır bana yalan söylediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | ...إنك تقول أن والدي ...عبر كل تلك السنين |
| - Ne olacağını görmek için oralarda beklediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً إنك تقول أنك بقيت في مكانك -فقط لترى ما سيحدث |
| Günlerdir aynı şeyi söylüyorsun. | Open Subtitles | إنك تقول نفس الشيء كل يوم |
| Laf olsun diye söylüyorsun! | Open Subtitles | إنك تقول هذا فقط |
| Laf olsun diye söylüyorsun! | Open Subtitles | إنك تقول هذا فقط |
| Her zaman böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | إنك تقول هذا كل مرة |
| Her zaman böyle söylüyorsun | Open Subtitles | إنك تقول هذا كل مرة |
| Sen sürekli söylüyorsun! | Open Subtitles | إنك تقول ذلك باستمرار! |
| Öyle diyorsun çünkü tüm sahip olduğun bir yelkenli. | Open Subtitles | إنك تقول ذلك لأن لديك قاربٌ بحري تسير به فيها. |
| Böyle diyorsun çünkü ünvan senin. | Open Subtitles | إنك تقول هذا لأن لديك الرقم. كلا. |
| -Ne var? Sen diyorsun ki ben senin ailen için bir parti yapmalıyım. | Open Subtitles | إنك تقول بأنني يجب أن أقيم حفلة لأبويك |