| Joan, sana fahişe dediğim için özür dilerim. Sen fahişe değilsin. Ben fahişeyim. | Open Subtitles | جوان أنا أسف لأني دعوتك بالعاهرة أنت لست عاهرة , إنما أنا العاهر |
| Hayır, Ben Sadece endişelendim çünkü birlikte yaşayan insanlar sonunda ya ayrılıyor ya da evleniyorlar. | Open Subtitles | لا، إنما.. أنا قلقة بسبب.. من ينتقلون للعيش معا دائماً ما ينتهي الأمر بهما إما بالإنفصال أو الزواج |
| Sadece bir canavarım Ben. Hiçbir zaman kendi dışında kimseyi düşünmemiş bir canavar. | Open Subtitles | إنما أنا وحش لم يفكر سوى في نفسه |
| Benim hakkımda yanılıyorsun. Değer verdiğim insanlar için doğru olanı yapmaya çalışan bir adamım Sadece. | Open Subtitles | لديكِ فكرة خاطئة عني، إنما أنا رجل يحاول القيام بما هو صواب لمن أحفل بهم |
| Sadece inanılmaz derecede zekiyim ve buradaki herkes de yerdeki taşlardan daha geri zekalı. | Open Subtitles | إنما أنا ذكي بشكل خارق "والكل هنا أغبى من كيس حجر |
| Ah, çekici olmadığından değil, çünkü öylesin. Ben Sadece... | Open Subtitles | لا لأنك لستِ آية في الحسن، لأنك آية في الحسن، إنما أنا... |
| Ben Sadece... bilmeliyim. | Open Subtitles | إنما أنا... أحتاج إلى المعرفة، أحتاج إلى معرفة ما نواجهه. |
| Beni bilirsin. Ben sizler için endişeleniyorum. | Open Subtitles | -أنت تعرفني، إنما أنا قلقة حيالكما" " |
| Ben ise Sadece şanssızdım. | Open Subtitles | إنما أنا لستُ محظوظاً |
| Beni bilirsin. Ben sizler için endişeleniyorum. | Open Subtitles | -أنت تعرفني، إنما أنا قلقة حيالكما" " |
| - Hayır, Sadece Ben varım. | Open Subtitles | لا إنما أنا لوحدي |
| Üzgünüm Ben, biraz sıkıldım da. | Open Subtitles | آسفه، إنما ... أنا أشعر بالملل. |
| Belize'den gelen sıradan bir barmenden başka birisi değilim Ben. | Open Subtitles | إنما أنا نادل بسيط من بليز. |
| - Kusura bakma dostum biraz gerginim Sadece. | Open Subtitles | آسف يا صاح، إنما أنا منفعل قليلًا. |
| Sadece et ve kemikten ibaretim. | Open Subtitles | إنما أنا مجرد لحم وعظم.. |
| Sadece Annika'nın arkadaşıyım. | Open Subtitles | كلا، إنما أنا صديقتها فحسب |