| Bu yatakları severim ama bu biraz... Çok geniş değiller. | Open Subtitles | إنني أحب الأعمدة الخشبية لكن الأسّرة لا تبدو واسعة للغاية. |
| - Evet. - Pizzayı çok severim. Çok iyi bir pizzacı biliyorum. | Open Subtitles | ـ إنني أحب البيتزا ـ أجل، إنني أعرف مكان يقدم بيتزا رائعة |
| Ne diyebilirim ki? Senfoniye bayılırım. | Open Subtitles | ، ماذا يمكن أن أقول إنني أحب الحفلات الموسيقية |
| - Bu tür filmleri seviyorum ben. - Evet, harikaydı. | Open Subtitles | ـ إنني أحب الأفلام كهذه ـ أجل، لقد كان رائعاً |
| Chettie, biliyorsun, dans etmeyi çok seviyorum, değil mi? | Open Subtitles | أوه تشيتي، أتعلم؟ إنني أحب الرقص، ألا تفعل؟ |
| Tamam, benim! Köstebeklikten hoşlanıyorum. Kendimi büyük hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | حسناً ، إنه أنا ، لا أستطيع مقاومة ذلك إنني أحب الوشاية ، فهي تشعرني بأنني رفيع المقام |
| Çok hoşlanırım. | Open Subtitles | هذا صحيح إنني أحب حقاً عمل ذلك |
| Diğer insanlar hakkındaki skandalları severim. Ama benim hakkımda olanları değil. | Open Subtitles | إنني أحب فضائح الناس و لكن فضائحي لا تثير اهتمامي |
| Oyunlar oynamayı severim ama... sadece kendi yaşıtım olan çocuklarla. | Open Subtitles | إنني أحب أداء الألاعيب، ولكن فقط مع الفتيان الذين يضاهونني عمرا |
| Pizzayı severim, ama mideme oturuyor. | Open Subtitles | إنني أحب البيتزا, ولكنها تسبب لي المشاكل |
| Bilmem. Büyük şeyleri severim. Geniş açık alanları severim. | Open Subtitles | لا أعلم , إنني أحب الأشياء الكبيرة أحب الفضاءات الضخمة المفتوحة |
| Çocuklan severim. Bilemiyorum, hep böyle bir iş yapmak istemişimdir. | Open Subtitles | إنني أحب الأطفال ولطالما أردت القيام بذلك |
| En sevdiğim sayıdır. bayılırım bu sayıya. | TED | رقمي المفضل. إنني أحب هذا الرقم. |
| Dostum bu şarkıya bayılırım. | Open Subtitles | آه , يا إلهي إنني أحب هذه الأغنية |
| Dostum, bu şarkıya bayılırım. | Open Subtitles | آه , يا إلهي إنني أحب هذه الأغنية |
| Anneni seviyorum ben. Ona çok acımasız davranıyorsun. | Open Subtitles | يارباه, إنني أحب أمك إنك قاسٍ معها دائماً |
| Çok seviyorum ben onları. | Open Subtitles | إنني أحب هذه القطع وأحتفظ بها للأخير |
| Lütfen onu vurmayın. Köpeğimi vurmayın. Lütfen, Beezy'mi seviyorum ben. | Open Subtitles | لا تقتله, رجاء لا تفعل إنني أحب كلبي |
| O konuda endişelenmene gerek yok. Eti çok seviyorum, her zaman da seveceğim. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن هذا، إنني أحب اللحم وسأداوم على ذلك |
| Beth, Jesse'yi çok seviyorum ama bir çek hesabı veya takım elbise altına giyebileceği bir ayakkabısı bile yok. | Open Subtitles | إنني أحب جيس بشدة ولكنه ليس لديه حساب بنكي أو خزانة للأحذية |
| Neyin üstüne istiyorsan yemin ederim ki babandan gerçekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | سأقسم بما تشاين إنني أحب أباكِ حقاً لم أكن أدعي الأمر |
| -Ben tüm kızlarımdan hoşlanırım. -Evet, tabii. | Open Subtitles | إنني أحب كل فتياتي - نعم بالطبع - |
| Ben diğerini daha çok sevdim. | Open Subtitles | إنني أحب الأخرى ! هذه الفتاة هنا .. |