"إنها امرأة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir kadın
• Bu kadın
• bir bayan
• bir kadındır
• bir kadındı

Yani güzel bir kadın ve neredeyse dört dörtlük birisidir diyebilirim.
أعني إنها امرأة جميلة و أستطيع القول أنها قاربت حد الكمال

Atlanta'da tek başına gezinen çok kaba bir kadın.
إنها امرأة باردة متعجرفة تذرع شوارع أتلانتا بمفردها

Mükemmel bir kadın. Üçüncü kocası ölünce, saçları altın sarısı oldu.
إنها امرأة رائعة ، حين توفي زوجها الثالث تحول شعرها إلى اللون الذهبي حزنًا

- Bu kadın deli! - Oğlunu kurtarmak için yalan söylüyor.
إنها امرأة مجنونة - إنها تكذب لتنقذ حياة إبنها -

Saat 4:00 ve açlıktan ölüyor. O meşgul bir bayan.
كانت الساعة الرابعة و كانت جائعة إنها امرأة لديها مشغوليات

Onu tanımıyorsunuz. İyi bir kadın ve onu seviyorum.
أنت لاتعرفينها بعد إنها امرأة رائعة وأنا أُحبُّها

Evet, biliyorum... Onunla biraz vakit geçirirsen harika bir kadın olduğunu anlarsın.
عرفت أنك ستفعل، إنها امرأة مذهلة لو قضيت معها بعض الوقت

Harika bir kadın. Umarım çok mutlu olursunuz.
إنها امرأة جميلة وأتمنى لكما كل السعادة.

O bir kadın. Hayal kırıklığına uğramayı sevmezler.
حسناً, إنها امرأة لا يروق لهنّ أن يكنّ خائبات الأمل

Birilerinin düzenli olarak vurduğu bir kadın ama kendisine gösterdiği özene bak.
إنها امرأة كانت تتعرض للضرب بانتظام لكن انظر للعناية التي أسرفت بها على نفسها

İIginç bir kadın. Hemşireler, geleceği gördüğünü söylüyor.
إنها امرأة مسلية، بعض الممرضات يقولن أنها ترى المستقبل

Genç bir kadın 30-35 yaşlarında 1,65-1,70 boylarında.
إنها امرأة شابة عمرها بين 30 و 35 عاماً طولها بين 5.2 و 5.4 أقدام

O sadece tepemize düşen kafası karışık bir kadın.
إنها امرأة مضطربة بالفعل , وقعت في أحضاننا

Anlaman gereken şu ki, o süper akıllı bir kadın.
لكن عليك أن تفهم, إنها امرأة خارقة الذكاء

Fanny yengeyle yaşamaktansa çingenelerle yaşarım. Çekilmez bir kadın.
أفضل العيش مع الغجر على العيش مع العمة فاني إنها امرأة لاتطاق

Bana kimin ihanet edeceğini biliyorum. bir kadın, değil mi?
أتعلمين , أعرف مسبقاً من سيخونني إنها امرأة , أليس كذلك ؟

O iyi bir kadın. - Önem verilmeyi hak ediyor.
إنها امرأة طيبة وتستحق أن تُؤخذ بعين الاعتبار

Bu kadın sıkı bir yazar.
إنها امرأة متكاملة صدقني

Şık bir bayan olduğu için en iyisi burada gerçekleştirmek.
إنها امرأة أنيقة، شعرت أنه من الصواب القيام به هنا.

O felaket, berbat bir kadındır ve onunla öğle yemeği yemek istemezsin.
إنها امرأة مريعة خير لك ألا تتناول الغداء معها

Mükemmel bir kadındı, beni yetiştiren kadın.
إنها امرأة رائعة، المرأة التي رفعت لي.