"إنها تمتلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    • sahip
        
    Artık araba galerisi var. Hani belki iyi fiyata araba almak istersin. Open Subtitles إنها تمتلك وكالة سيارات الآن في حال كنت تبحث عن سيارة جيده
    Onun da büyü gücü var diye aynı olduğumuzu sanmıştım. Open Subtitles أعتقدت أنه بما إنها تمتلك قوى سحرية، إعتقدت أننا متشابهَين
    Kızda klasik post-travmatik stres semptomları var. Bu gerçek. Open Subtitles إنها تمتلك أعراض ضغط نفسى مركزة أوراق شخص حالها حقيقية
    Hayat sigortası var. 100.000$. Open Subtitles إنها تمتلك بوليصة تأمين علي الحياة مائة ألف دولار
    Ama bülbül gibi şarkı söyler. Altından bir gırtlağa sahip. Open Subtitles و لكنها تستطيع التغريد كالطيور إنها تمتلك حنجرة ذهبية
    Kin beslemedim. Şimdi o şu kahrolası ayın yarısına sahip. Open Subtitles ليس لدىّ أى حقد إنها تمتلك نصف ذلك القمر الملعون الآن
    -O Inci gibi dişleri vardır. -O Mavi gözleri var. Open Subtitles لديها أسنان كاللؤلؤ إنها تمتلك عيني زرقاوين
    FBI arıyor ama kaybolmak için bolca imkanı var. Open Subtitles لقد استلم مكتب التحقيقات الفيدرالية الأمر ، لكن إنها تمتلك الموارد لكي تهرب
    "Haus of Gaga" adında bir şeyi var ki bunlar stili, sahne dekoru ve müziği alanlarında beraber çalıştığı bir sürü sanatçı ve tasarımcı. Open Subtitles إنها تمتلك هذا الشيء الذي تدعوه "بيت قاقا" و الذي هو مثل , هذا التجمع للفنانين و المصممين الذين يتعاونون على صنع مظهرها
    Alaycı bir espri anlayışı var. Open Subtitles . إنها تمتلك روح الدعابة السخري
    Onun doğa üstü güçleri var, bu güçler 'Sindhu Anne' nin ona bir hediyesi. Open Subtitles إنها تمتلك قُوى ! لقد مُنحت لها ! "كنعمة من الآلهة "سيندهو
    Millie? Onun kendi evi var. Open Subtitles (ميلي ) , إنها تمتلك شقتها الخاصة , في شارع " وارتون " رقم260
    Tam bir pilates kıçı var. Open Subtitles إنها تمتلك مؤخرة مستوية
    On yılı var. Open Subtitles إنها تمتلك عشر سنوات
    Çok güzel bir yüzü var. Open Subtitles إنها تمتلك وجه جميل
    - Kızımızda savaşçı ruhu var. Open Subtitles إنها تمتلك روح محارب
    Elinde silah var. Open Subtitles واو، حتى إنها تمتلك سلاحا
    Güzel bacakları var. - Evet, vardır. Open Subtitles -حسناً، إنها تمتلك ساق جميلة
    Bilmiyor musun? Köpek maması yapan bir at çiftliğine sahip. Open Subtitles إنها تمتلك مزرعة أحصنة و التي تنتج طعام الكلاب
    Gerçek şu ki, diyorum ki tanrıçaların ruhuna sahip. Open Subtitles في الحقيقة إنها تمتلك روحاً طيبة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more