| Sadece olduğum ve ileride olmak istediğim şeyin vazgeçilmez bir parçası. | Open Subtitles | حسناً، إنها جزء من هويتي وهي ما أريد أن أكون عليه |
| Onu tuzağa düşürecek şey de oyununun bir parçası olacak. | Open Subtitles | إنها جزء من لعبته وهذا هو الشييء الوحيد الذى يحتجزه. |
| Ama bugün size fajların, doğal prensibin bir parçası olduğunu söyleyebilirim. | TED | ومع ذلك، أقول لكم اليوم إنها جزء من مبدأ طبيعي. |
| Çaresizmiş gibi görünme çabasının bir parçası. Kendini sizin şefkatinize bırakan bir ifade. | Open Subtitles | إنها جزء من عمله العاجز إنه يحاول أن يستجدي عطفك |
| İçgüdümüzün bir parçasıdır, bu nedenle bizim için çok önemlidir ve o yüzden her şeyi bu seviyede algılarız. | TED | إنها جزء من معدات النجاة خاصتنا، وهذا ما يجعلها مهمة بالنسبة لنا، ولهذا السبب نحن دائماً نصغي عند هذا المستوى. |
| Terörist girişimler, şiddetli politik tiyatrolar en başından beri bu ülkede sosyal muhalefetin bir parçası oldular. | Open Subtitles | أعمال إرهابية عنف سياسي إنها جزء من مجتمعنا منذ نشأته ولكن لماذا؟ |
| Gece onu da yanıma alacaktım. O da kaçmanın bir parçası. | Open Subtitles | كنت سآخذها معي في الليل إنها جزء من الخطة |
| O kemik benimle aynı şekilde buraya gelmiş birinin bir parçası. | Open Subtitles | إنها جزء من شخص ما جاء للحياة بنفس الطريقة التي اتيت انا بها |
| - Sinema tarihinin bir parçası. - Sadece buradan alıp eve götürüyorlar. | Open Subtitles | إنها جزء من تاريخ السينما- لا شيء غير الإعلانات التجارية تصور هنا- |
| Genç bir kadının eğitiminin, bir parçası değil midir bu? | Open Subtitles | إنها جزء من ثقافة السيدة الشابة, أليس كذلك ؟ |
| Çünkü ilişkin olduğu iddia edilen davanın bir parçası o. | Open Subtitles | إنها جزء من قضية لأنها مرتبطة بعلاقة معك |
| İçişleri'nin bir parçası, Vatandaş Teftiş Heyeti diye bir kurul. | Open Subtitles | إنها جزء من إدارة "الشؤون الداخليّة"، تُدعى "لوحة مراجعة المواطنين" |
| Kuşlarınız da var! Haşere nüfusunu azaltmak da projenin bir parçası. | Open Subtitles | لديكم طيور , إنها جزء من المشروع إنها تخفض من عدد الحشرات |
| Terapimim bir parçası. | Open Subtitles | نعم. إنها جزء من عملي اليدوي أثناء العلاج. |
| O seni ve bu direnişi, yok etmek isteyen sistemin bir parçası. | Open Subtitles | إنها جزء من النظام الذى يريد تدميرك و تدمير هذه الحركة |
| Bu takımın bir parçası. Atılmasına izin verdin. | Open Subtitles | إنها جزء من هذا الفريق لقد تركتيها تُطرد |
| Sürecin bir parçası. Versiyon 9.6 ve devam eder. | Open Subtitles | إنها جزء من تسلسل مستمر وأيضًا النسخة 9.6 وما إلى ذلك |
| Toplumsal Normların Yeniden İnşa Edilmesi veya Fahişe Karışımı isimli sergimin bir parçası. | Open Subtitles | إنها جزء من عرضي الجديد يُدعى :نوايا خادعة إعادة بناء المعايير القمعية أو خمر العاهرات |
| - Takagi Kokura derneğinin bir parçası. | Open Subtitles | إنها جزء من مؤسسة تاكاجي وإسمها كوكرا،إنها شرعية |
| İşin bir parçası, değil mi? Selam. Bu izlediğimiz adam. | Open Subtitles | إنها جزء من الوظيفة، صحيح؟ هذا هو الشخص الذي كنا نراقبه |
| Bu "Hayatta Kal, Atlat, Diren ve Kaç" askerî eğitiminin bir parçasıdır. | Open Subtitles | إنها جزء من التدريب العسكري للبقاء، التملص، المقاومة و الفرار |