| Büyük bir travma yaşamış psikolojik olarak kırılgan bir kadın. | Open Subtitles | إنها سيدة هشة من الناحية النفسية والتى مرت بصدمة كبيرة |
| Leydi Anne çok güzel bir kadın. Onu gören herkes aşık olur. | Open Subtitles | إنها سيدة فائقة الجمال ومن واجب كل رجل أن يحبها |
| Bak, bu göz alıcı bir kadın, ve kaç yaşında olduğu beni zerre kadar ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | أنظر, إنها سيدة رائعة ولا يهمني عمرها رجاءً. |
| Ama yardım alıp, samimi olarak çabalar hayatına çeki düzen verirse kötü bir geçmişi fakat sağlam bir kafası olan bir kadın olacak. | Open Subtitles | ولكن أذا حصلت على المساعدة وهذا سيكون مفيداً جداً بأن تتعامل مع حياتعها إنها سيدة لطيفة مع الماضى الأليم |
| Süper bir hanım ama arkadaşlar, ben daha 45 yaşındayım. | Open Subtitles | إنها سيدة قوية، لكن، يارفاق، أنا في الـ45 فقط. |
| Mira asla öyle şeyler söylemez. O zeki bir kadındır. | Open Subtitles | ميرا لم تقل ذلك بتاتا إنها سيدة ذكية |
| - Koyu saçlı, güzel, 35 yaşlarında bir kadın? - Evet. | Open Subtitles | إنها سيدة , شعرها أسود تبلغ من العمر تقريباً 35 عام ؟ |
| Çok iyi bir kadın, değil mi? | Open Subtitles | إحضار البقالة لي إنها سيدة لطيفة للغاية، أليس كذلك؟ |
| Çok kafası karışık bir kadın ama iyileşecek. | Open Subtitles | إنها سيدة مُتحيرة للغاية لكنها سوف تعي حقيقة الأمر |
| O ihtiyar bir kadın. Yerlilerin neler konuştuğunun bir önemi yok. | Open Subtitles | إنها سيدة عجوز ثرثرة هندية ليست مهمه |
| Çok tatlı bir kadın ama iyi bir terzi değil. | Open Subtitles | إنها سيدة رائعة لكن لا تخيط جيداً |
| O yabancılar gibi giyinen Çinli bir kadın. | Open Subtitles | إنها سيدة صينية تردتي مثل الأجانب |
| Genç bir kadın, 18 ila 22 yaşlarında, yaklaşık 160 boylarında, ırk; bilinmiyor,narin bir vücut. | Open Subtitles | إنها سيدة يافعة من المرجح أن يكون عمرها بين 18-22 تقريباً خمسة أقدام |
| Haddini bilmez siyahî bir kadın. | Open Subtitles | جزء من المستقبل؟ إنها سيدة سوداء وقحة |
| O eski bir kadın, başka bir zamandan. | Open Subtitles | إنها سيدة كبيرة إنها من جيل آخر |
| Hayır'ı kabul etmeyen zor bir kadın. | Open Subtitles | إنها سيدة من الصعب أن تقول لها لا |
| iyi korunmuş bir kadın. | Open Subtitles | إنها سيدة محفوظة جيدا |
| "Martinique"li Fransız bir kadın. | Open Subtitles | "فليكا " ، إنها سيدة فرنسية من مارتينيك |
| Evet, o bir kadın. | Open Subtitles | إنها سيدة بالفعل. |
| "Kiralık bir hanım" dedi. | Open Subtitles | و هو قال "إنها سيدة مستأجرة" |
| Anneme bayılacaksın. Çok tatlı bir kadındır. | Open Subtitles | ستحب أمي، إنها سيدة رائعة |