| Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce. | Open Subtitles | إنها طريقة مختلفة تماما في التفكير في ما حدث قبل البداية |
| farklı bir yol izliyorlar; kendisi bir Noktacı idi, bir yerler yapmanın farklı bir yolu. | TED | إنها طريقة مختلفة... سورا كان أسلوبه تنقيطيًا ولهذا فهي طريقة مختلفة لصنع الأماكن. |
| Yani, farklı bir yol, fakat bilemiyorum, buna hiç inanmadım. | Open Subtitles | إنها طريقة مختلفة للرحيل لكن لم تقنعني |
| Zaman hakkında düşünmenin oldukça farklı bir yolu. | TED | إنها طريقة مختلفة بشكل كبير للتفكير بالوقت |
| Daha güçlü çelik yapmanın farklı bir yolu. | Open Subtitles | إنها طريقة مختلفة لجعل الفولاذ أقوى |