| Enkaz altına Sıkışmış. Nefes almakta zorlanıyor. | Open Subtitles | إنها عالقة تحت الحطام لديها صعوبة في التنفس |
| Sıkışmış, eski... Benim için bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | إنها عالقة وقديمة وليس المفروض أن توجد |
| Sıkışmış, peki. Diğerlerini ara. | Open Subtitles | حسنا ، إنها عالقة إتصل برفقائك. |
| Kolum, kolum makineye Sıkıştı. Makine kartımı yedi. | Open Subtitles | أكمام قميصي, إنها عالقة في الجهاز لقد أكلَت بطاقتي |
| Hayır lan, Sıkıştı. Zulayı bunun içine koydum ve şimdi elimi çıkaramıyorum. | Open Subtitles | لا ياصاح إنها عالقة لقد وضعت المخدرات هنا والآن لا أستطيع إخراج يدي |
| Orada bir kadın kaldı. Sıkışmış! | Open Subtitles | هناك سيدة بالخلف إنها عالقة |
| Bacağı, Sıkışmış. | Open Subtitles | إنها ساقها، إنها عالقة |
| Sıkışmış, aşağıya baksana. | Open Subtitles | إنها عالقة يا رجل ، انظر هناك |
| - Kaldıraç hemen şurada. - Sıkışmış. | Open Subtitles | الرافعة إنها هنا إنها عالقة |
| Biraz Sıkışmış. | Open Subtitles | إنها عالقة قليلاً. |
| - Sıkışmış! | Open Subtitles | ! إنها عالقة أمسك الشبكة بإحكام |
| Enkazın altında Sıkışmış. | Open Subtitles | إنها عالقة تحت الحطام. |
| Bir şeye Sıkışmış durumda. | Open Subtitles | إنها عالقة أو ما شابه وهي .. |
| Sıkışmış. | Open Subtitles | لا. إنها عالقة. |
| Bacağım Sıkışmış. | Open Subtitles | رجلي ، إنها عالقة |
| - Acele edin! - Sıkışmış! | Open Subtitles | أسرع إنها عالقة |
| - Çekemiyorum Caitlin, Sıkışmış. | Open Subtitles | عظيم، اسحبها للخارج لا أستطيع يا (كايتلين) إنها عالقة |
| Olamaz, Sıkıştı! Tümör çok büyük. | Open Subtitles | اللعنة، إنها عالقة هذا الورم كبير للغاية |
| Kapıya Sıkıştı. Çanta kapıya... | Open Subtitles | إنها عالقة بالباب الحقيبة عالقة |
| Karım hamile, Sıkıştı, onu çıkaramıyorum... | Open Subtitles | زوجتي حامل ، إنها عالقة لايمكننيأن أخرجهامنهناك . |