"إنها مهمة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir görev
• Bu görev
• Bu resmen
• Bu önemli
• bir iş
• görev bir
• önemli --
• çok önemli

O kadar tehlikeli bir görev ki eski mürettebatımın hepsi öldü.
إنها مهمة في غاية الخطورة و تسببت في قتل طاقمي الأخير

Bu çok önemli bir görev, o yüzden sadece sana güvenebilirim.
إنها مهمة في غاية الأهمية و لا أستطيع اِئْتِمَان غيركِ عليها

Bu görev... şimdiye dek hiç bir Osmanlı komutanının elde edemediği bir görev.
إنها مهمة لا يوجد قائد في الإمبراطورية قد نجح فيها من قبل

Bu resmen intihar. Kendine bir iyilik yap, evlat, evine git.
إنها مهمة إنتحارية، أسدي لنفسك معروف يافتي إذهب لمنزلك.

Bu önemli.
إنها مهمة

Bu, tehlikeli bir iş ama Harpia kartalına duyduğu tutkuyla hareket ediyor.
إنها مهمة خطرة، لكن الدافع وراءها هو شغفٌ منذ الصغر بالعقاب الخطاف

Daha da önemlisi, görev bir Feudal Lord'la ilgili öyle mi?
وبالإضافة إلى ذلك إنها مهمة تتعلق باللورد الإقطاعي؟ ! تسونادي

Diğer itirazlar, ki bence bunlara değinmek önemli -- benim veya bizim, bir şekilde varsayımlarımızı yanlış seçimlere göre yapıyor olmamız.
والاعتراضات الاخرى , التي اظن إنها مهمة ويجب قولها هي انني او نحن بصورة ما دائما ما نختار بصورة خاطئة .

Bu yorucu bir görev. Fakat bu insanlara doğrular öğretilmeli.
إنها مهمة متعبة، ولكن هؤلاء الناس يجب أن يعرفوا الحقيقة

Bu büyük bir görev ama düşündüğünüz gibi imkânsız değil.
إنها مهمة كبيرة ولكنها ليست بعيدة المنال كما يمكن أن تظن

Sonunda madalya verilen ama madalyanın aileye gönderildiği bir görev.
نعم , سيدي إنها مهمة يحصل أصحابها علي ميداليات

İlk görevin için oldukça zor bir görev.
إنها مهمة عالية الشأن، بالنسبة لأول مهمة لكِ

Bu bir görev, kaçamak yapmıyorum. Merkez emir verir, açıklama yapmaz.
إنها مهمة وليست مهربًا، المركز يُعطي الأوامر، وليس التفسيرات

Bu eşsiz bir görev ve biz de Bu görev için eşsiz nitelikteyiz.
إنها مهمة فريدة ونحن مؤهلان لها بشكل فذ

Sean, ben fikrimi değiştirdim. Bu görev bir intihar.
شون), أنا غيّرت رأيى) إنها مهمة إنتحارية

Ve salonu kapatacaklar. Bu resmen intihar.
و سيغلقون الردهة إنها مهمة إنتحارية

Bu resmen intihar.
إنها مهمة انتحارية.

Bu önemli. Şifre kartını satamayız.
إنها مهمة

Bu önemli, Bean.
إنها مهمة يا (بن).

Dünyayı değiştirmek kolay değil. Büyük bir iş.
ليس من السهل تغيير العالم: إنها مهمة عظيمة.

Yine, ilişki önemsiz bir şey olduğu için değil -- tabii ki önemli -- önemli olan tek şey o olmadığı için ve seksi, hedefi olan bir yarış olarak düşünmektense onu sıcaklık, yakınlık, uyarılma, istek, temas, samimiyet içeren bir tecrübe havuzu olarak yeniden kavramsallaştırmamıza yardımcı olur.
مرةً أخرى، ليس بسبب أن الممارسة الجنسية ليست مهمة -- إنها مهمة بالتأكيد -- لكنها ليست الشيء المهم الوحيد فبدلًا من التفكير حول الجنس وكأنه سباق للوصول إلى الهدف يساعدنا هذا لإعادة تعريف المفهوم كمجموعة من التجارب التي تتضمن الدفء والمودة والإثارة والرغبة واللمس والحميمية.

İnsanlarla birlikte üzerinde çalışmaları gereken yetilerden bir temelde çok önemli olduğunu fark ettiğimiz iletişimdi.
مثلاُ، إحدى هذه المهارات التي كانوا يحتاجون العمل عليها مع الناس ــ تبين إنها مهمة أساساً ــ ألا وهي التواصل.