| Bu madde diş taşı denilen... ...fosilleşmiş Bir çeşit diş plağıdır. | TED | إنها نوع من بلاك الأسنان المتحجر .والتي تسمى رسميا جير الأسنان |
| Sana doğruyu söylemem gerekirse, orası, sadece Bir çeşit, nasıl dersin... | Open Subtitles | حسناً ، لكى أقول لك الحقيقة ، إنها نوع من الشئ المختلط |
| - Bir çeşit hızlandırılmış kristal büyümesi. - Bu doğru. | Open Subtitles | إنها نوع من كريستالات النمو السريع هذا صحيح |
| Bu Bir tür kendini kandırma, fakat problem hikayeyi değiştirmeye çalıştığımda oluyor. | TED | إنها نوع من خداع الذات، لكن المشكلة تظهر حين أحتاج إلى تغيير القصة. |
| İnsanlara geldiğinde, onlar hakkında bilgi edinmek için Bir tür kısa yoldur. | TED | عندما يتعلق الأمر بالناس، إنها نوع من الطريق المختصرة من أجل معرفة شيء عنهم. |
| Brennan Bir çeşit napalm bombası olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم ، لقد قالت برينان إنها نوع من النابالم |
| Bir çeşit baharatlı keçi peyniri mi ? | Open Subtitles | إنها نوع من جبنة الغنم كثيرة التوابل |
| Bu orada gelişen Bir çeşit endüstri. | Open Subtitles | إنها نوع من النمو في الصناعة هناك |
| Göreceksin, bu seni daha güçlü yapmak için Bir çeşit görev. | Open Subtitles | سترى إنها نوع من مهمة خاصة لتجعلك أقوى |
| Bir çeşit aşırı hassasiyet. | Open Subtitles | وبعض الفلزات إنها نوع من الحساسية |
| Bu Bir çeşit yük çantası gibi üstündede Bir çeşit.. | Open Subtitles | إنها نوع من الحقيبة الحمل ما يبدو أن تكون... |
| Bir çeşit dans kulübü. Kimble İlçesi'nde. | Open Subtitles | إنها نوع من قاعات الرقص "في مقاطعة "كيمبلي |
| Eh, Bir çeşit hobi. | Open Subtitles | نعم , إنها نوع من الهواية |
| Bir çeşit dünya müziği. | Open Subtitles | إنها نوع من الموسيقى العالمية |
| Ne de olsa Bir çeşit "bizim" yıldönümümüz, değil mi? | Open Subtitles | إنها نوع من ذكرانا |
| Ne de olsa Bir çeşit "bizim" yıldönümümüz, değil mi? | Open Subtitles | إنها نوع من ذكرانا |
| Bir çeşit romantik kara film ama içerisinde Welles, Capra, Soderbergh'den öğeler de barındırıyor. | Open Subtitles | إنها نوع من الرومانسية لكن بمبادئ (وليس)، (كابرا)، (سوديربيرغ) |
| - ...Bir tür bağırsak rahatsızlığı teşhisi koyuldu. | Open Subtitles | كما هو واضح بالتشخيص إنها نوع من الإضطرابات المعوية |
| Bu madde,Bir tür kristal. Teorik olarak, büyüyebilir. | Open Subtitles | إنها نوع من الخام الكريستالى و هى نظريا يمكنها أن تنمو |
| - Bunu Amerikanca rica edebilir miyim? - Bir tür değişim vakası. | Open Subtitles | ــ هلا تحدثت عن ذلك باللغة الإنجليزية ــ إنها نوع من الحالات النفسية |