"إنهم يأتون" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelirler
        
    • geliyorlar
        
    • geldiler
        
    • getiriyorlar
        
    Bana yardım isteyerek gelirler ve ben de sorgusuz sualsiz yardım ederim. Open Subtitles إنهم يأتون إلي و هم بحاجة للمساعدة و انا أقدمها بدون شروط
    Onlar buraya gelirler onları yapıştırmak için. Bu insanlar kim? Open Subtitles إنهم يأتون إلى هنا، ويدسون أنوفهم في الحفر
    Hayır! Dönen tekerden çıka gelirler. Sen çağırdığında gelirler. Open Subtitles لا، لا، إنهم يأتون في الظلام يأتون عندما تناديهم
    Gökyüzünden geliyorlar, insanı ayaklarından başlayıp canlı canlı yiyorlar. Open Subtitles إنهم يأتون من السماء إنهم يأخذون الرجل من أقدامه و يلتهمونه حيا
    Evimize geliyorlar, bizi gemilerine alıyorlar, üzerimizde bir şeyler yapıyorlar. Open Subtitles إنهم يأتون إلى منازلنا ويضعونا في مراكب فضائية إنهم يفعلون أشياء لنا
    Buraya geliyorlar çünkü bir ton tuvalet kağdı sadece 3 sent. Open Subtitles إنهم يأتون هنا لأن طنّ ورق المرحاص بثلاثة سنتات
    Kanala bir geldiler, sanki bir hastalık gibi etrafa yayıldılar. Open Subtitles إنهم يأتون إلى القناة وينتشرون بسرعة جنونية
    Gelirken kendi geleneklerini de getiriyorlar. Open Subtitles إنهم يأتون حتى بعاداتهم وتقاليدهم الخاصة
    Ay takviminin 7. ayında dolunay gecesi köyümüze gelirler. Open Subtitles إنهم يأتون إلى قريتنا فى الشهر القمرى السابع وفى ليلة القمر المكتمل
    "Yeni pasaport, yeni hayat demektir," diyerek gelirler. Open Subtitles ‫إنهم يأتون إليّ يظنون أن الجواز ‫السفر الجديد هو حياة جديدة.
    Açgözlülüğün hesabı yapılmazsa neler olacağını bize hatırlatmak için gelirler. Open Subtitles إنهم يأتون لتذكيرنا بما يحدث عندما يكون الجشع طليق
    Bazen tenis oynamaya gelirler, cumartesi havuz partileri. Open Subtitles إنهم يأتون بعض الأحيان ،للعب التنس ويوم السبت .لحفلات التجمّع
    Yapmacık bir ''Kötü rüya gördüm'' bahanesiyle sabahın dördünde yatağınızın yanına gelirler. TED إنهم يأتون إلى أسرتكم عند 4 صباحًا بأعذار مزيفة مثل: " لقد رأيت كابوسًا فظيعًا".
    Ağızdan ağıza yayılanlardan geliyorlar. Open Subtitles إنهم يأتون بعد سماعهم للكلام الذي يقال عنه
    Bu adaya gemilerini onarmaya, tersaneyi kullanmaya geliyorlar. Open Subtitles إنهم يأتون لأصلاح سفنهم .ويستخدمون مرسى السفن لذلك
    Aslında, onlar günlük ilişki için geliyorlar, ama crab kek* yemek için duruyorlar. Open Subtitles حسنـاً، إنهم يأتون من أجل العاهرات لكنهم يبقون من أجل كعك السرطان
    Herkes kaçsın! geliyorlar! Open Subtitles يجب على الجميع الخروج من هنا إنهم يأتون
    Bu insanlar her yerden geliyorlar. Ve bunların bazıları gerçekten hasta. Open Subtitles ... هؤلاء الناس , إنهم يأتون من كل مكان الآن
    Dünyanın her yerinden geldiler. Open Subtitles إنهم يأتون من كافة أنحاء العالم
    Kendi toprakları mahvolduğu için buraya geldiler. Open Subtitles إنهم يأتون إلى هنا لأنها قد دمرت أرضهم.
    Baksanıza, daha çok asker getiriyorlar. Open Subtitles انظر إنهم يأتون بالمزيد من الجنود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more