| Yeterince çalışmadığın bir konuda sana oldukça iyi not veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطون علامة عالية على شيء لم نعمل فيه جهدنا، |
| - O müziğe ödül mü veriyorlar? | Open Subtitles | تعنين إنهم يعطون جوائز لهذا النوع من الموسيقى؟ |
| Hiç kimse 8 yıl yatmaz. Katillere bile 5 yıl veriyorlar. | Open Subtitles | لا يقضي أحد 8 سنوات إنهم يعطون المجرمين 5 سنوات |
| Olabildiğince çok insana terrigen veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطون "التيرجين" لأكبر عدد ممكن من البشر. |
| İlacı, makineleri ücretsiz verdiler... | Open Subtitles | إنهم يعطون الدواء مجاناً، الماكينات مجاناً ... |
| Bu türlü vargılara yüksek oranda destek veriyorlar tablonun bütününde bu böyle, fakat aynı zamanda gördüğünüz gibi liberaller konservatiflerden biraz daha ilgili görünüyorlar, çizgi aşağı doğru eğiliyor. | TED | إنهم يعطون دعم كبير لتلك الأنواع من الأراء عبر كل المنصة , لكن أيضاً كما ترون , الليبراليون يهتمون بها أكثر قليلاً من المحافظون , الخط ينحدر إلى أسفل . |
| Orada bir Caddy veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطون سيارة "كاديلاك" هناك |
| Orda ders veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطون الدروس هناك |
| Lily'e ördek öpücüğü veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطون بطها الصغير قبلات |
| Yiyebilecekleri kadar yemek veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعطون الكثير من الطعام |
| Nihayet Kevin'in azıcık dinlenmesine izin verdiler. | Open Subtitles | أخيراً إنهم يعطون لكيفين إستراحة |
| Ama eline verdiler, evlat. | Open Subtitles | إنهم يعطون مؤخرتك لك يابني |