| Konu, Strazburg Komisyonu davası. | Open Subtitles | إنه بخصوص القضية التابعة لوكالة المحاماة في "ستراسبورغ" |
| Konu doğru şeyi yapmak. | Open Subtitles | إنه بخصوص القيام بالأمر الصائب |
| Bu tamamen seksle evlenmek ve birlikte olmakla alakalı | Open Subtitles | أنت تعطين لحياتى معنى إن الأمر ليس بخصوص الجنس إنه بخصوص الزواج والأطفال وكل هذا سنفعله معا |
| Bekle bir dakika, bütün bunlar 1994'te ki şeyle mi alakalı? | Open Subtitles | -انتظر لحظة إنه بخصوص الشيء الذي حدث في عام 1994؟ -نعم |
| Hayır, istediğim bu değil. Hastanede yatan bir çocuk ile ilgili. | Open Subtitles | لا, الأمر ليس بشأن ذلك، إنه بخصوص طفل صغير في المستشفى |
| Phoebe, yaşam görevleri ile ilgili değildir. Bu yaşam hakkında olduğunu. | Open Subtitles | . فيبي ، العيش ليس بخصوص المهام . إنه بخصوص العيش |
| Konu Mutluluk Doktoru. | Open Subtitles | إنه بخصوص مستشاري السعاده |
| Konu yine o adam. | Open Subtitles | ...إنه بخصوص ذاك الرجل مرة أخرى |
| - Konu B.D. | Open Subtitles | إنه بخصوص بي دي |
| Konu Mimi. Burada olduğunu biliyorsun di mi? | Open Subtitles | (إنه بخصوص (ميمي أنتِ تعلمين أنها هنا؟ |
| - Konu Maria, Vic. | Open Subtitles | (إنه بخصوص (ماريا) يا (فيك |
| Konu Sinclair. | Open Subtitles | إنه بخصوص (سنكلير) |
| Her zaman tetikte durmakla alakalı birşey. | Open Subtitles | إنه بخصوص البقاء يقظين حتى وقت الحاجة |
| Bu biletini üstte tutmakla alakalı bir şey. | Open Subtitles | إنه بخصوص حمايتك. لطريقك نحو القمة |
| Bunlar seninle ilgili değil. Tommy ile alakalı. | Open Subtitles | الأمر ليس بشأنك . إنه بخصوص تومى |
| Her şey toprakla alakalı, John. | Open Subtitles | إنه بخصوص الأرض يا جون |
| Kardeşinle alakalı. | Open Subtitles | إنه بخصوص شقيقك. |
| Olay 81 numaraya alakalı. 81 numara mı? | Open Subtitles | إنه بخصوص الرقم 81 |
| Owen Mallory ile ilgili. | Open Subtitles | إنه بخصوص أوين مالوري طلب مني كوبر أن أنظر في حياته |
| Bu yükleme ile ilgili. | Open Subtitles | إنه بخصوص الحمولة الصافية كلما كبر الهدف، |
| Tabii, efendim. Fakat, Shockley ile ilgili. | Open Subtitles | نعم ,سيدى لكن إنه بخصوص شوكلى. |