| İlaç bu, hadi iç. | Open Subtitles | إنه دواء ، هيا |
| İlaç bu, hadi iç. | Open Subtitles | إنه دواء ، هيا |
| - İlaç bu. | Open Subtitles | إنه دواء |
| İlacın bir sürü yan etkisi var. Yani, gerçek bir ilaç. | Open Subtitles | تلك الأشياء لديها أعراض جانبية فظيعة إنه دواء حقيقي |
| Çok Biçimli Işık İsiliği hastalarının kullandığı bir ilaç. | Open Subtitles | إنه دواء للبشر الذين يعانون من الحساسية من الضوء الحساسية من الضوء؟ - بالضبط - |
| Yüksek tansiyonu olanlara reçeteyle verilen bir ilaç. | Open Subtitles | إنه دواء مقرر لارتفاع ضغط الدم |
| Bu katlanmamız gereken acı bir ilaç. | Open Subtitles | إنه دواء مر، وعلينا أن نبتلعه وحسب. |
| Hafıza kaybını azaltmak için kullanılan bir ilaç. | Open Subtitles | إنه دواء يستخدم لتقليل فقدان الذاكرة |
| Avrupa'da deneme aşamasında olan bir ilaç. | Open Subtitles | إنه دواء مجرّب في أوروبا .. |
| Sadece bir ilaç, bunu çocuklara bile veriyoruz. | Open Subtitles | إنه دواء أعطيه للأطفال |
| Ağrı kesici bir ilaç. | Open Subtitles | إنه دواء من أجل الألم |