| Hayır, bunun yargılamakla alakası yok. Tanımakla alakalı. Ve ben Clay'ı tanıyorum. | Open Subtitles | لا، إنه ليس بشأن إساءة التقدير ولكنه بشأن المعرفة، أنا أعرف، كلاي |
| Evle alakası yok. Önemli olan arazi. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن المنزل إنه بشأن الملكية العقارية |
| Bunun parayla alakası yok, onu bulsak bile... | Open Subtitles | إنه ليس بشأن المال وحتّى وإن وجدته... |
| Bir tahmin. Sana bir ipucu vereyim: Hayatınla ilgili değil. | Open Subtitles | :دعني أخمن, أنا سألمح لك إنه ليس بشأن حياتك |
| Hayır, parayla ilgili değil. Sadece... | Open Subtitles | لا، إنه ليس بشأن المال إنني فقط... |
| Onla ilgili değil. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن ذلك |
| Para ile ilgisi yok, çevre kirliliği ile ilgili. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن المال إنه بشأن التلوث |
| Bunun güçle alakası yok. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن القوة. |
| Şirketteki pozisyonunla alakası yok. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن مكانتكِ |
| Hayır, alakası yok, Charlie. | Open Subtitles | كلا، إنه ليس بشأن هذا (تشارلي). |
| Artık kim olduğunuzla ilgili değil. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن ماهيتك |
| Sınavla ilgili değil. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن ذلك |
| Bu Vito'yla ilgili değil, benimle ilgili. | Open Subtitles | (إنه ليس بشأن (فيتو إنه بشأني أنا |
| - Hayır, bu onlarla ilgili değil artık. | Open Subtitles | . -لا، لا. لا، إنه ليس بشأن ذكراهم . |
| Dansınla ilgili değil. | Open Subtitles | -توقفي . إنه ليس بشأن رقصك. |
| Tanya, bu benim işimle ilgili değil. | Open Subtitles | (تانيا)، إنه ليس بشأن وظيفتي اللعينة |
| - İçime neyin girdiğiyle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | إنه ليس بشأن ما بداخلي ليس كذلك؟ |
| Bunun kanla ilgisi yok! | Open Subtitles | إنه ليس بشأن الدم |