| Hayır, Bu sadece... olduğundan kötü görünüyor. | Open Subtitles | .... لا ، إنه مُجرد . إنه يبدو سيئاً فحسب |
| Sonuçta Bu sadece bir golf sopası. | Open Subtitles | على كل حال، إنه مُجرد نادٍ للغولف |
| Bu sadece bir tepki. | Open Subtitles | إنه مُجرد رد فِعل. |
| Hayır değil. Alt tarafı bir yemek. | Open Subtitles | لا ، ليست كذلك ، إنه مُجرد عشاء |
| Alt tarafı bir rüya, o kadar. Rüya... | Open Subtitles | إنه مُجرد حلم لا أكثر. |
| Bu sadece küçük bir çizik. Mühim değil. | Open Subtitles | إنه مُجرد خدش ليس إلا. |
| Bu sadece bir tepki. | Open Subtitles | إنه مُجرد رد فعل |
| Bu sadece Shepherd'ın bir kez söylediğini duyduğum bir şey. | Open Subtitles | إنه مُجرد شيء ما سمعت (شيبارد) تقوله ذات مرة |
| Bu sadece bir önlem Vincent. | Open Subtitles | إنه مُجرد إجراء وقائي يا (فينست) |
| Bu sadece sezgilere aykırı. | Open Subtitles | إنه مُجرد حدس. |
| Alt tarafı bir yüzük. | Open Subtitles | إنه مُجرد خاتم. |
| Amber, ilk yardım çantasını getir. Alt tarafı bir kesik, çok var bende bundan. | Open Subtitles | ـ (أمبير)، أحضري عدة الأسعافات الأولية ـ إنه مُجرد جرح، لدي الكثير منهم |
| Alt tarafı bir içki. | Open Subtitles | إنه مُجرد شراب |