| Bu şahine göz kulak ol. Medvedkin için bir hediye. | Open Subtitles | راقب هذا الصقر جيدا إنه هدية للسيد ميدفيدكن |
| Bu mu? Yargıç için bir hediye. | Open Subtitles | أوه، هذا الكيس إنه هدية للقاضي |
| bir hediye, Rox ödeme veya rüşvet değil. | Open Subtitles | إنه هدية روكس ليست دفعة من أجل غاية |
| Şehir dışındaki dostların bir hediyesi. | Open Subtitles | إنه هدية من أصدقاء من خارج المدينة. |
| Aslında bu evlilik yıldönümü hediyesi. | Open Subtitles | فى الحقيقة، إنه هدية عيد زواجك |
| Hasta yeğenime hediye olarak. | Open Subtitles | إنه هدية لابن أختي المريض |
| Evet, tekrar teşekkür ediyorum. Harika bir hediye. | Open Subtitles | حسناً ثانيةً, شكراً لكَ إنه هدية رائعة |
| O değersiz bir hediye. | Open Subtitles | إنه هدية لا تقدر بثمن. |
| Bay Cutting'den bir hediye. | Open Subtitles | إنه هدية من السيد كاتينج |
| Bay Cutting'ten bir hediye. | Open Subtitles | إنه هدية من السيد كاتينج |
| Aslında, bu bir hediye. Benden. | Open Subtitles | في الحقيقة إنه هدية مني |
| bir hediye; almanı istiyorum. | Open Subtitles | إنه هدية لك أود أن تحصلي عليه |
| - Bu bir hediye. Uygun bir fotoğraf aramaya fırsatım olmadı. | Open Subtitles | إنه هدية, لم أملأه بعد |
| Bu bir hediye. Doldurmak için henüz zaman bulamadım. | Open Subtitles | إنه هدية, لم أملأه بعد |
| -Doğum günü hediyesi. -Alamam. | Open Subtitles | إنه هدية عيد ميلادك لا يمكننى ذلك |
| Düğün hediyesi listesi mi? | Open Subtitles | إنه هدية الزفاف من مكتب التسجيل ؟ |
| -Düğün hediyesi. . -sağol varol . | Open Subtitles | إنه هدية الزواج شكراً لك |
| Karımın bana yaş günü hediyesi. | Open Subtitles | إنه هدية عيد الميلاد من زوجتي _. |
| Mükemmel bir yıldönümü hediyesi. | Open Subtitles | إنه هدية عيد زواج مثالية |
| Küçük bir Noel hediyesi. | Open Subtitles | إنه هدية صغيرة لعيد الميلاد. |
| Hayranlarımdan biri hediye olarak göndermiş. | Open Subtitles | هذا؟ إنه هدية من معجب مجهول. |