| Farkındaysan adam Çok yakışıklı. | Open Subtitles | ، حسنا ً , إنه وسيم جدا ً شىء واحد يُمَيزه عنك , أتعلم ؟ |
| Çok yakışıklı sıkı tokalaşıyor, eşcinsel, iyi bir mizah anlayışı var. | Open Subtitles | روبرت يبدو مجيداً إنه وسيم شاذ جنسياً و مرح |
| Çok yakışıklı, parıldayan gözleri var ve şehir çocuğu. | Open Subtitles | إنه وسيم جدًا وعيناه لامعتان وهو نبيه بالفطرة |
| Ne kadar da yakışıklı. | Open Subtitles | إنه وسيم للغاية. |
| - Yakışıklıymış gerçekten. - Biliyorum. Sinir bozucu. | Open Subtitles | إنه وسيم جداً إنه أمر يثير الحنق |
| tatlı derken ne demek istediğimi anlarsın, şu şeyinden varmış gibi... Tanrım, kalçaları falan... | Open Subtitles | إنه وسيم جدًا، أتعلمين فهو لديه تلك المؤخرة |
| Yarasindan sonra pek de fena sayilmaz. | Open Subtitles | إنه وسيم برغم الندبة. |
| Hayatında sadece ben varım, sende göreceksin, Çok yakışıklı biri. | Open Subtitles | لا يملك غيري وسترين ذلك إنه وسيم |
| O Çok yakışıklı, bir nevi gümüş bir tilki, ve fazlasıyla da zengin. | Open Subtitles | إنه وسيم جداً... جذّاب كبير في السن بعض الشيء... وفاحش الثراء |
| Çok yakışıklı değil mi? | Open Subtitles | إنه وسيم للغاية، أليس كذلك؟ |
| Çok yakışıklı, değil mi? | Open Subtitles | إنه وسيم حقا, أليس كذلك؟ |
| Çok yakışıklı. | Open Subtitles | أتعلم، إنه وسيم للغاية. |
| - Bir numara,gerçekten Çok yakışıklı. - Hadi bakalım. | Open Subtitles | :أولاً إنه وسيم |
| Oh, Çok yakışıklı. | Open Subtitles | أوه, إنه وسيم جداً |
| Çok yakışıklı. Çok nazik. | Open Subtitles | إنه وسيم إنه لطيف جداً |
| - Ne kadar da yakışıklı! | Open Subtitles | -يا إلهي! إنه وسيم جدا! |
| Ne kadar da yakışıklı... | Open Subtitles | إنه وسيم جداً |
| - Yakışıklıymış. Tıpkı babası gibi. | Open Subtitles | إنه وسيم جدا , تماما مثل أبيه |
| - Yakışıklıymış hani. | Open Subtitles | إنه وسيم |
| - Yakışıklıymış hani. | Open Subtitles | إنه وسيم |
| Lütfen, lütfen, lütfen, Çok tatlı çocuk, çok beğeniyorum onu. | Open Subtitles | أرجوك، إنه وسيم جداً يعجبني جداً |
| Yarasından sonra pek de fena sayılmaz. | Open Subtitles | إنه وسيم برغم الندبة. |