| O iyi bir çocuk. Kadınlar önünde diline hakim olması gerekir. | Open Subtitles | إنه ولد طيب ولكنه فقط يجب أن يحترس لألفاظه أمام النساء |
| O iyi bir çocuk, ve daha da iyi olacak... ve bazen sürüden ayrılan en iyi koyun... ve en fazla şevkat gösterilmesi gereken. | Open Subtitles | إنه ولد مطيع الآن ويتحسن، وأحياناً حتى أفضل الماشية تنحرف عن القطيع، وتحتاج للعناق بشدة |
| Şimdi, eğer izin verirseniz, Mandarin Çincesi dersim var. Çok etkileyici Bir oğlan. | Open Subtitles | الآن هلا تعذروني لدي درس في أصول اللياقة الصينية إنه ولد مميز جداً |
| O korkunç Bir oğlan. Sadece yazılı ödevi yapmak istemedi. | Open Subtitles | إنه ولد كريه , هو فقط لم يرد كتابة هذا الواجب |
| O ölü erkek arkadaşım değil o ölü Bir erkek ve görünüşe göre arkadaşım. | Open Subtitles | إنه ليس بخليل ميت إنه ولد ميت و هو مجرد صديق |
| O iyi bir çocuktur. Ama zor zamanda tanıştınız. Morali bozuk. | Open Subtitles | إنه ولد طيب حقا لقد ألتقيتي به في وقت عصيب , لقد كان منهار |
| Erkek o, kız değil. | Open Subtitles | إنه ولد و ليس بنت |
| O daha 18 yaşında bir çocuk, ve hormonlarına karşı öfkeli, aslında sevimli görünmeyi başarabiliyor. | Open Subtitles | إنه ولد في الـ 18 من عمره وبالرغم من عصبيته فهو يحاول أن يبدو هادئاً وطيباً |
| O akıllı bir çocuk. Sadece burada bizi ikna değil umut. | Open Subtitles | إنه ولد ذكي , أنا فقط أتمنى أن لا يكون يقودنا إلى هنا |
| - Güzel görünümlü bir çocuk. - Öyle olacak. Yeterince yiyor. | Open Subtitles | إنه ولد وسيم جداً سيكون كذلك , يأكل بشكل جيد |
| Annesiyle bir arada olması gereken bir çocuk o, sana vermem olacak iş değil. | Open Subtitles | إنه ولد في حاجة لأن يكون مع أمه و سأكون ملعونة لو أعطيتك إياها |
| Evet, iyi bir çocuk. Kanı kaynayan bir çocuk. | Open Subtitles | نعم , إنه ولد , برغم كل شيء ولد مفعم بالشباب وشره للدم |
| Burada kabul edilebilir bir durum var; anatomiye ilgi duyan Bir oğlan çocuğu ve onun annesini görüyoruz burada. Böyle olmasa durum fena olurdu. | TED | هذا صادف أن يكون مقبولا-- إنه ولد صغير مهتم بالتفاصيل و هذه أمه. في مواقف أخرى لن يكون الأمر جيدا. |
| O sadece ufak Bir oğlan. Korktu, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه ولد صغير , لقد خاف هذا كل شيء |
| Lütfen Bir oğlan olsun. | Open Subtitles | c.arabicrlm; قل أرجوك إنه ولد. /c.arabic |
| Neden, o iyi Bir oğlan. | Open Subtitles | لماذا إنه ولد لطيف |
| Evet, Bir erkek Cole Turner, doğum tarihi 1885 | Open Subtitles | أجل، إنه ولد. اسمه "كول تيرنر" وُلِدَ في عام 1885م |
| Beklesen nolur ki o Bir erkek. Tanrım, umarım uçakta uyur. | Open Subtitles | انتظري حتى يكبر "ايفان" لكن ، مجددًا إنه ولد |
| Bir erkek, Majeste. | Open Subtitles | إنه ولد يا مولاي |
| İyi bir çocuktur. Kesinlikle saldırgan değildir. | Open Subtitles | إنه ولد طيب غير عنيف كلياً |
| - Çok zeki bir çocuktur. | Open Subtitles | إنه ولد شديد الذكاء. |
| - Aman, o kızdan bize ne canım? - Erkek o! | Open Subtitles | لا عليكِ منها - إنه ولد ليس فتاة - |