| Bu kadar çok feragatname imzalamak beni biraz endişelendiriyor. | Open Subtitles | إني قلقة قليلا بشأن كل عقود التنازل هذه التي علينا توقيعها |
| Peder Flynn ve oğlunuz arasındaki ilişki beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | إني قلقة حيال العلاقة بين الأب (فلين) وإبنك |
| Wes'le aranızda olanlar beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | إني قلقة بشأن ما يدور بينكِ وبين (ويز كورليك)! |
| endişeliyim ve sana kendine yardım etmen için burdayım. | Open Subtitles | إني قلقة وأنا هنا لمساعدتك على مساعدة نفسك |
| Yenidoğan ölümü davası için endişeliyim. | Open Subtitles | قضية وفيات الأطفال الرضّع، إني قلقة |
| Çocuklar için endişeleniyorum. Hâlâ dışarıdalar. | Open Subtitles | إني قلقة قليلاً على الأولاد, فهم لا زالوا بالخارج |
| Ona bir şeyler oluyor Henry. Onun için endişeliyim. | Open Subtitles | هناك شيء ما يحدث يا (هنري)، إني قلقة عليه |
| Wes'le aranızda olanlar konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | إني قلقة بشأن ما يدور بينكِ وبين (ويز)! |
| Yenidoğan ölümü davası için endişeliyim. | Open Subtitles | ) قضية وفيات الأطفال الرضّع، إني قلقة |
| Donald'ın iyiliği için endişeliyim. | Open Subtitles | إني قلقة على سلامة (دونالد) |
| Bak, kavga etmek istemiyorum Ellie. Yalnızca senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | لا أريد الشجار يا (إلي)، إني قلقة بشأنكِ وحسب |
| Burt, oğlumuz için endişeleniyorum, erkek arkadaşı olan bir kıza sırılsıklam aşık oldu. | Open Subtitles | (بيرت)، إني قلقة بشأن ابننا أن يقع بغرم فتاة لديها عشيق |
| Ben senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إني قلقة عليك أنت |