| Seçilmiş olduğunuzu söyleyen mi? | Open Subtitles | إنّكم الشعب المختار؟ دعني أخبرك شيئاً، أقترب. |
| Birçok belirsizlikle karşılaştığımızı biliyorum, ama hepinizin kesin olarak burada güvende olduğunuzu bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بوجود الكثير من الشكوك مؤخّراً و لكنني أُريدكم جميعاً أنْ تعرفوا إنّكم بأمانٍ تامٍّ هنا |
| Ama bugün size güçlü olduğunuzu söylemeye geldim. | Open Subtitles | لكني اليوم أقول لكم إنّكم أقوياء |
| - Marion güvenilir olduğunuzu söyleyebilir ama ben sizi tanımıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ, ربّما (ماريون) تقول إنّكم من الأخيار لكنني لا أعرفكم |
| Orada olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف إنّكم جميعاً في الداخل... |
| Özel olduğunuzu söyleyen tanrı mı? | Open Subtitles | الرب الذي يقول إنّكم مميزون؟ |
| Sizin bir avuç şerefsiz olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن إنّكم مجموعة من الأوغاد. |
| Siz Adams erkekleri, sevimli olduğunuzu sanıyorsuz, değilmi? | Open Subtitles | انتم الـ (آدمز) تعتقدون إنّكم ساحرين جدًا, أليس كذلك؟ |