| O hıyarları yoğun bakıma sokmadığın için Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لكونك لم تودع أحدهما غرفة العناية المركّزة. |
| Elise dayandığı için çok Şanslısın. Güzel bir şeyler al kadına. | Open Subtitles | إنّك محظوظ أنّ إليز صابرة، يجب أنْ تشتري لها شيئاً. |
| yarım saattir onu oyaladım burda olduğum için Şanslısın.. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لأنّي كنت هنا . كي أماطله لنصف ساعة |
| Yemek yediğin için bile Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لوجود أيّ طعام هنا. |
| Daha sana yardım ettiğime Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لأنّي أساعدك أصلًا. |
| Doğru tekneyi bulduğumuz için Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ أننا وجدنا القارب الصحيح. |
| Ölmediğin için Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لخروجك من هناك حيًّا. |
| Çok Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ جدّاً |
| - Çok Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ للغاية. |
| Bunlarla uğraşmak zorunda olmadığın için çok Şanslısın Gerry, inan bana. | Open Subtitles | إنّك محظوظ للغاية لكونك لا تتعامل مع هكذا امور. (جيري)، أؤكد لك. |
| Ettiğim için Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لأنيّ أود ذلك. |
| Şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ. |