| Cidden. General ve bütün o kodamanlar beni eğitmeye çalışıyor. | Open Subtitles | بصراحة ، إن الجنرال و جميع من يحاولون تعليمى |
| General ülkemizin bana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Onları etkilemeliymişim. | Open Subtitles | هنا بيت القصيد ، إن الجنرال يقول أن بلدنا فى حاجة إلى ، من المفترض أن أكون مؤثراً |
| General ebedi bir kızgınlıkla benden nefret ediyor, o nereye giderse Draugur da gelecektir. | Open Subtitles | إن الجنرال يبغضني مع الحماسة السرمدية وحيثما يذهب |
| General, Fuller'dan, yarın akşam Fuller'ın Savaşçıları için vereceğim partiden sonra benimle el sıkışmasını istiyor. | Open Subtitles | إن الجنرال يعمل على ذلك بعد المأدبة الكبيرة لإطلاق المقاتلين ل " فوللر" |
| General Taylor çok sevinmiş. | Open Subtitles | قال إن الجنرال تايلور كان مسروراً |
| General kendine bir ordu kuruyor. | Open Subtitles | ... بدلاً من الطاعة إن الجنرال يبني لنفسه جيشاً |
| Hayır, General Talbot'ın çıkıp gözden kaybolduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | لا، إنهم يقولون إن الجنرال تالبوت انتهى |
| General yolladı. | Open Subtitles | إن الجنرال قد بعث لى ببرقية |
| General sözünün eri bir adamadır. | Open Subtitles | إن الجنرال رجل كلمته |
| General sözünün eri bir adamadır. | Open Subtitles | إن الجنرال رجل كلمته |
| Başka şansım yoktu. General Shaw bir hain. | Open Subtitles | لم يكن أمامي خيار إن الجنرال "شو " خائن |
| General Suki köylüleri öldürmek istemiyor. | Open Subtitles | إن الجنرال (سوكي) لا يُريد أن يقتل ... اي فلاح |
| General Cavanaugh yolda. | Open Subtitles | إن الجنرال (كافانو) في طريقه. |