| Üzgünüm, arkadaşım yukarıda kan kaybediyor ve ona yardım bulmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا آسف إن صديقي ينزف فوق و اُريد أن اُحضر له المساعده |
| Çok üzgünüm. Sakın üzgünüm deme. Tek arkadaşım benim yüzümden öldü. | Open Subtitles | لا تقل أنك آسف إن صديقي الوحيد قد مات بسببي |
| arkadaşım bir aktör ve orada, bir sinema filmindeki rolü için araştırma yapıyordu. | Open Subtitles | إن صديقي ممثل ولقد كان هناك ليقوم ببحث عن دور في فلم |
| Bir ambulans istiyorum. Galiba arkadaşım kalp krizi geçiriyor. | Open Subtitles | أريد سيارة إسعاف إن صديقي يُصاب بذبحة قلبية |
| Dinleyin, arkadaşım ayakkabılarını çıkaracak, bay Moto. | Open Subtitles | إسمع يا سيد موتو. إن صديقي لن يخلع حذائه... |
| Özür dilerim, arkadaşım biraz sarsıldı. | Open Subtitles | آسف ، إن صديقي مصدوم قليلا كان يقود عندما ... |
| Erkek arkadaşım çok harika. | Open Subtitles | إن صديقي الحميم غايةً في الجمال. وشهير. |
| arkadaşım bazen iğneleyici olabiliyor. | Open Subtitles | إن صديقي يملك أحيانا أعصابا متنرفزه. |
| "Sevgili Noel Baba, arkadaşım sana inanmıyor. | Open Subtitles | عزيزي سانتا إن صديقي لا يؤمن بك |
| arkadaşım geliyor, her an burada olur. | Open Subtitles | إن صديقي قادم وسيكون هنا خلال ثوانٍ |
| Kol'daki arkadaşım yeni bir şeyle geldi. | Open Subtitles | إن صديقي داخل الـ (فينغرمان) قد أحضر لي شريط المراقبة هذا |
| Hayır. Erkek arkadaşım gelip alacak. | Open Subtitles | إن صديقي الحميم سيأتي لأخذي. |
| Yeni arkadaşım beni tok tutuyor. | Open Subtitles | إن صديقي الجديد يبقيني شبعة. |
| Buranın sahibi arkadaşım. | Open Subtitles | إن صديقي يمتلك هذا المكان |
| - Buradaki arkadaşım kasabada yeni. | Open Subtitles | إن صديقي هنا جديد في البلدة. |