| Oraya önce senin gitmeni istiyorum. Her şeyin güvenli olduğundan emin ol. | Open Subtitles | أنت اذهب للداخل أولا لترى إن كان كل شيء على ما يرام | 
| Seni bir göreyim dedim, Her şey yolunda mı diye yani. | Open Subtitles | كنتُ أتفقدك فحسب وأرى إن كان كل شيء على ما يرام | 
| Gün batımına kadar Her şey hazır olduktan sonra bedel önemli değil. | Open Subtitles | الثمن لا علاقة له. إن كان كل شيء جاهز بحلول وقت الغروب. | 
| Çünkü eğer Her şey küçük parçacıklardan oluşuyorsa ve tüm küçük parçacıklar için kuantum mekaniği geçerliyse, o zaman neden herşey içinde kuantum mekaniği geçerli olmasın? | TED | لانه إن كان كل شيء مصنوع من الجزئيات الصغيرة وكل الجزئيات الصغيرة تتبع لميكانيكا الكم إذاً الا يجب ان تنطبق ميكانيكا الكم على كل شيء ؟ | 
| Gördüğüm Her adamın Micheal'ın babası olup olmadığını sormalımıyım? ! | Open Subtitles | من المفترض أن أسأل إن كان كل شخص أراه هو والد مايكل؟ | 
| Yalnızca Her şeyin iyi olacağını bilmek isterler. | Open Subtitles | يريدون فقط أن يعرفوا إن كان كل شيء سيكون على ما يرام | 
| Kaybettiğin Her gün bir yıl olsaydı çok ilginç bir sayı olurdu. | Open Subtitles | إن كان كل يوم بعام كان سيكون رقم هاماً جداً | 
| Kaybettiğin Her gün bir yıl olsaydı çok ilginç bir sayı olurdu. | Open Subtitles | إن كان كل يوم بعام كان سيكون رقم هاماً جداً | 
| Sadece Her şeyin yolunda olup olmadığı konusunda endişeleniyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أتساءل إن كان كل شيء على ما يرام | 
| Bu muhasebecin için de geçerli olsaydı, yaptığı Her hata birinin ölümüyle sonuçlandığında ne hissettiğini görürdün. | Open Subtitles | الماضي هو محاسبك أنظر كيف يشعر إن كان كل خطأ أرتكبه مات رجل بسببه | 
| Gördüğüm Her adamın Micheal'ın babası olup olmadığını sormalımıyım? ! | Open Subtitles | من المفترض أن أسأل إن كان كل شخص أراه هو والد مايكل؟ | 
| Her semptom, başladığını düşündüğün zaman başladığı sürece birbirine uyuyor. | Open Subtitles | هذا ملائم إن كان كل شئ بدأ حين تظنه بدأ | 
| Her semptom, başladığını düşündüğün zaman başladığı sürece birbirine uyuyor. | Open Subtitles | هذا ملائم إن كان كل شئ بدأ حين تظنه بدأ | 
| Sadece seni kontrol edip Her şey yolunda mı diye bakmak istedim. | Open Subtitles | كنتُ أتفقدك فحسب وأرى إن كان كل شيء على ما يرام | 
| o anda sonra Her şeyi yaratıImaya başladı ve Tanrı bunları nasıI yaptı? | Open Subtitles | ، لكن إن كان كل شيء قد بدأ في هذه اللحظة فكيف خلقه الله ؟ | 
| Her şey tamamsa sana telefon edip kızı nerede bulacağını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | إن كان كل شيء على ما يرام فستصلك مكالمة تخبرك فيها بمكان الفتاة | 
| Ya hayatım boyunca başıma gelen Her olay bağlantılı ise? | Open Subtitles | ماذا إن كان كل حدث بحياتي بمثابة سلسلة مترابطة؟ | 
| Şayet Her şey kusursuz olsaydı, dünyada olmazdın. | Open Subtitles | إن كان كل شئ رائعاً ، إذاً إنك لست على الأرض | 
| Şayet Her şey kusursuz olsaydı, dünyada olmazdın. | Open Subtitles | إن كان كل شئ رائعاً ، إذاً إنك لست على الأرض | 
| Ben sadece Her şey yolunda mı diye kontrol ediyorum. | Open Subtitles | كل ما بالأمر، تعلمين، أتفقّد إن كان كل شيء على ما يُرام. |