| Onun kurşunlarından hızlı olduğunu biliyorsa belki kurtaracağını bildiği bir kişiyi hedef alacaktır. | Open Subtitles | إن كان يعلم أنّك أسرع من الرصاص، فلن يصوّب سوى اتجاه من يعرف أنّك ستنقذه |
| Yalnızca benzerini aldığı için kovuşturulabilir, ...bu da ancak onun benzerini olduğunu biliyorsa, | Open Subtitles | يمكن أن يتهم بشراء نظير لكن فقط إن كان يعلم بأنها نظير |
| Farkında olduğunu biliyorsa, niye bizi yakalaman için yolladı? | Open Subtitles | إن كان يعلم أنك تعرف، لم أرسلك لتمسك بنا؟ |
| Kanunsuz hakkında bir şey biliyor mu diye sor. | Open Subtitles | اسأله إن كان يعلم أيّ شيء عن الحارس الليليّ. |
| Hasta olduğunu biliyor mu diye sordum. | Open Subtitles | بل كنت أسأل إن كان يعلم أنّكِ مريضة. |
| Eğer Castro'nun bildiği iki şey varsa bunlar yeşiller içinde iyi görünmek ve eğitimli doktorlardır. | Open Subtitles | و إن كان يعلم شيئين فهو أن يبدو جيدا بالأخضر و يدرب الأطباء |
| Eğer Castro'nun bildiği iki şey varsa bunlar yeşiller içinde iyi görünmek ve eğitimli doktorlardır. | Open Subtitles | و إن كان يعلم شيئين فهو أن يبدو جيدا بالأخضر و يدرب الأطباء |
| Eğer onlarla nasıl savaşacağını biliyorsa, onlar hakkında her şeyi biliyor olabilir. | Open Subtitles | إن كان يعلم كيف يقاتلهم فلعلّه يعلم كل شيء عنهم. |
| Onun kurşunlarından hızlı olduğunu biliyorsa belki kurtaracağını bildiği bir kişiyi hedef alacaktır. | Open Subtitles | إن كان يعلم أنك أسرع من رصاصه، فلن يصوب سوى اتجاه من يعرف أنك ستنقذه... |
| biliyorsa, iki kaşının ortasına bir tane sık. | Open Subtitles | إن كان يعلم, ضع رصاصة بين عينيه |
| Eğer Nur Taraki hakkında birşey biliyorsa, bana söyleyerek kendini güvende hissetmesini sağlamak istedim, o nedenle de yalnız gittim, tamam mı? | Open Subtitles | إن كان يعلم شيئاً عن (نور طراقي)، أردت ألا يشعر بالانزعاج من اخباري، لهذا ذهبت بمفردي، فهمت؟ |
| Çünkü eğer biliyorsa, çaresine bakmak zorundayız. | Open Subtitles | لأنه إن كان يعلم |
| Peki, Celia'nın aslında Roger'ın karısı Alice olduğunu biliyorsa neden böyle bir şey yapsın? | Open Subtitles | الآن، لم قد يفعل ذلك إن كان يعلم أن (سيليا) كانت حقاً (أليس)، زوجة (روچر)؟ |
| Kendi için iyi olanı biliyorsa yapmaz. | Open Subtitles | ليس إن كان يعلم مصلحته. |
| Kolay olup olmadığını sormadım, Bay Rand bunu biliyor mu diye sordum. | Open Subtitles | لم أسأل إن كانت القيادة سهلة. سألت إن كان يعلم السيّد (راند) أنّك لا تملك رخصة قيادة. |