| Böyle konularda büyük bir tecrübeye sahibim ve önemli bir mesele var diyorsam... | Open Subtitles | إن لي خبرة في هذه المسائل و لو أري أن هناك مسائل |
| Birikimim, hisse senetlerim var. Çalışman bile gerekmez. | Open Subtitles | إن لي الكثير من العلاقات وقد إدخرت المال ولن تضطري إلى العمل مطلقا |
| Aslında orada birisiyle randevum var yarın saat 3'de. | Open Subtitles | إن لي موعد هناك بالفعل مع أحدهم غداً بالثالثه عصراً |
| - Hayır, kendi metotlarım var. - Ama metotların başarısız oldu. | Open Subtitles | إن لي طريقتي الخاصة يا بريكستون- لكن طريقتك الخاصة فشلت- |
| Benim tek bir gayem var, o da lrak'ı bir tutmak. | Open Subtitles | إن لي هدفاً واحداً هو وحدة العراقيين |
| Benim tek bir gayem var, o da lrak'ı bir tutmak. | Open Subtitles | إن لي هدفاً واحداً هو وحدة العراقيين |
| Artık yeni bir hayatım var. | Open Subtitles | إن لي حياة جديدة |
| İki kere daha var. | Open Subtitles | إن لي عشرين لقد قمتي بعشرين. |
| Bak, bu şeyler üstünde belirli bir perspektifim var. | Open Subtitles | إن لي منظور خاص تجاه الأشياء |
| Lâkabım var. | Open Subtitles | إن لي إسم تدليل، |
| Öyle bir arkadaşım var. | Open Subtitles | مهلاً إن لي صديق مثله |
| Benim bir ikizim var. | TED | إن لي صورة شبح مزدوج . |
| Bir formülüm var, Bay Pierce. | Open Subtitles | إن لي طريقتي "يا سيد "بيرس |
| Şimdi benimde bir adım var. | Open Subtitles | إن لي الآن... أسمًا. |
| Ginger ve benim geçmişimiz var. | Open Subtitles | (إن لي مع (جينجر تاريخاً طويلاً |
| Benim bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | إن لي صديقه |
| Arkadaşlarım var. | Open Subtitles | إن لي أصدقاء |
| Taleplerim var. | Open Subtitles | إن لي مطالب |
| Tanıdığım insanlar var. | Open Subtitles | إن لي معارفي . |