| Aynı kelimeleri defalarca yazıp durmak yorucuydu ama içlerinden birinin eline ulaşması buna değerdi. | Open Subtitles | " لقد كان أمراً متعباً كتابة الكلمات مراراً وتكراراً " " ولكن الآمر كلة يستحق العناء إن وصلت أحداهم " |
| Aynı kelimeleri defalarca yazıp durmak yorucuydu ama içlerinden birinin eline ulaşması buna değerdi. | Open Subtitles | " لقد كان أمراً متعباً كتابة الكلمات مراراً وتكراراً " " ولكن الآمر كلة يستحق العناء إن وصلت أحداهم " |
| Yanılıyorsun. Kan pıhtısı beynin amigdala bölgesine giderse kontrol edilemez öfkeye sebep olabilir. | Open Subtitles | لا، أنتِ مخطئة إن وصلت الجلطة لمنطقة اللوز بالمخ تسبب ثورة الغضب |
| Dava mahkemeye giderse alacağın... para da, buna dahil değil. | Open Subtitles | وذلك لا يتضمّن أجر المحكمة الذي ستجنيه إن وصلت القضية للمرافعة |
| Ama 9'dan sonra gelirse bir gününü daha kardeşlikten kaçarak geçirirsin. | Open Subtitles | ولكن إن وصلت بعد الساعة 9 ستقضين يوماً أخر في محاولة تفادي الأختين |
| Bu sırada öfke bana kadar gelirse kanıtlardan çabucak kurtulabilirim. | Open Subtitles | حسنًا، إن وصلت الشرطة في الوقت الحالي... . يُمكنني أن أتملّص من الأدلة بسرعة شديدة |
| Tüm saygımla sayın yargıç, tabii bu dava jüri duruşmasına giderse. | Open Subtitles | مع كل أحترامي حضرة القاضي إن وصلت هذه القضية للمحاكمة |
| Eğer Mccluskey oraya bizden önce giderse, | Open Subtitles | بجدّية، إن وصلت (مكلاسكي) إلى هناك قبلنا، سأقتلك |
| İş oraya gelirse biz hazırız. | Open Subtitles | إن وصلت لذلك، سنكون مستعدين |
| Sıra sana gelirse Bill Morton'ı iste. Golden Harvest hesabını iste. | Open Subtitles | إن وصلت إلى الامام إسأل عن (بيلي مورغ) أخبرهم (بأن هذا لحساب (أيرا |
| Biz kaleyi almadan, Kralın Şehri'nden destek birlikleri gelirse Tywin'in ordusuyla deniz arasında kalırız. | Open Subtitles | إن وصلت تعزيزات من (كينغ لاندينج) ، قبل أن نستولي على القلعة... سنكون محاصرين بين جيش (تايون) والبحر. |