| Annem hapishaneye gittiğimizi Sakın duymasın. Abime düşmandır, katiyen göndermez. | Open Subtitles | إياك أن تدع أمي تعلم بأمر الزيارة أنها تمقت أخي |
| Ah, Tanrım! O lanet iğneyle bir hata yapma Sakın, lütfen | Open Subtitles | يا إلهي ، إياك أن تتحركي حركات خاطئة بهذه الحقنة أرجوك |
| Sakın bu olayı beni kovmak için başka bir bahanen haline getirme! | Open Subtitles | مهلاً، إياك أن تفكر باستعمال هذا الحادث غير البسيط لفصلي عن عملي |
| Senin için çok endişelendim. Bunu bir daha asla yapma! | Open Subtitles | لقد قلقت كثيراً عليك، إياك أن تكرر هذا مرة أخرى |
| Bir daha annemi veya kız kardeşimi rahatsız etme, çık dışarı. Hayır! | Open Subtitles | اسمعني ، إياك أن تلمس أختي أو أمي مجدداً أيها اللعين لا |
| Hevesini göster ama tutamayacağın sözler verme. | Open Subtitles | كُن متحمساً ، لكن إياك أن تعدها بأمور لا يمكنك الوفاء بها |
| Bak Sakın sakın o araba doğru düzgün çalışmıyor diye babamı suçlama! | Open Subtitles | إياك أن تجرؤ، إياك أن تجرؤ على لوم والدي لعدم عمل السيارة |
| - Olamaz! - Niles Sakın bırakma! Çizildi! | Open Subtitles | أوه يالهي , نايلز إياك أن توقعه, لقد خدشته |
| Sakın kendini kötü hissetme, zor bir şarkıdır. | Open Subtitles | إياك أن تستسلمي لأن هذه الأغنية صعبة العزف |
| Sakın böyle şeyler düşünme. Sadece hayatta kalmaya odaklan. | Open Subtitles | إياك أن تقول أو تفكر في هذا مجدداً رجاءً, ركز فقط في البقاء على قيد الحياة |
| Ve Sakın ilah olmaya kalkma. | Open Subtitles | إياك أن تتجرأ وتستعمل شخصيةً أو حدثاً غير مقنع لحل العقد |
| Buraya geldiğin zaman Sakın bir şey denemeyi düşünme. | Open Subtitles | و إياك أن تفكر في إحضار أي شيء معك إلى هنا |
| Üstelik, Sakın aklından çıkarma Lenore; kuzgun her yerdedir. | Open Subtitles | بالإضافه , إياك أن تنسى لينور الغراب الأسود هو فى كل مكان |
| Ve bir numaralı sunum tüyosu: asla, asla ekrana bakmayın. | TED | و التلميح رقم واحد لعمل العروض الترويجية: إياك , إياك أن تنظر للشاشة. |
| Mümkünse onunla evlen oğlum, ama ona asla aşık olma. | Open Subtitles | تزوجها إن إستطعت يا بني لكن إياك أن تقع في حبها |
| Mümkünse onunla evlen oğlum, ama ona asla aşık olma. | Open Subtitles | تزوجها إن إستطعت يا بني لكن إياك أن تقع في حبها |
| Hayır'ı bir cevap olarak kabul etme ve dikkatli ol. | Open Subtitles | إياك أن تقبل اجابة بالرفض وأبقِ عينيك مفتوحتان |
| Bir daha beni takip etme. Sürprizler canıma yetti. | Open Subtitles | إياك أن تتبعني مرة أخرى لقد وصلت حد كفايتي من المفاجآت |
| Başladığın noktanın bitişini belirlemesine izin verme. | Open Subtitles | إياك أن تسمح لنقطة انطلاقتك أن تحدد مبلغك. |
| 335. Ama aklından bile geçirme, Benny. Orası kapalı koğuş. | Open Subtitles | أنها في 335 لكن إياك أن تفكر بذلك يا بيني أنه قسم مغلق يمنع الزوار |
| Sakın kız kardeşimin önünde M-Bombasını atma. | Open Subtitles | إياك أن تجرؤ على قول ذلك أمام أختى. |