| Pokeri seviyorum! Bütün gece boyunca Abe ve arkadaşlarıyla poker oynadık. | Open Subtitles | انا احب إيب واحب لعب البوكر معه طوال الليل |
| Abe, ben Al. Bu kaydediliyor mu bilemiyorum ama konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | إيب , انا هال , لا أعلم إذا كان هاتفك يسجل ولكنني بحاجه ان اتحدث اليك |
| Abe'in TX gazının etkilerini nasıl tersine çevrileceği üzerine bir teorisi var. | Open Subtitles | " إيب " لديه نظرية كيف عكس تأثير " غاز تي إكس |
| Bu gece Abe'lerde poker oynayacağım. | Open Subtitles | سأقوم بلعب البوكر عند إيب الليله |
| Emin misin Abe, Motorlu Araçlar Dairesinde bana terfi önerdiler. | Open Subtitles | أأنت واثق يا (إيب)؟ لقد عرضوا عليّ ترقية بإدارة المرور |
| - Öldü. Abe'in insanları sinirlendirmek gibi bir yeteneği vardı. | Open Subtitles | ( إيب) كانت لديه طريقة زكية، لإثارة جنون اللاّعبين الآخرين. |
| O it herif buraya girerse Abe yemin ederim ki seni kovdururum. | Open Subtitles | إذا دخل ابن العاهرة هذا إلى هنا, (إيب) أقسم بالله, ستصبح مطرودًا. |
| Abe, gizli deponu bulduk. | Open Subtitles | فقد كانت دوماً تتفاخر بقريبها الذي غيّر جنسه. "إيب" لقد وجدنا خزانتك. |
| - Frenchman'dan, Abe'in arkadaşı nadir bulunan silahlar konusunda uzmanlaşmış. | Open Subtitles | - الفرنسي - شريكة زمالةٍ لـ إيب متخصصةٌ في الأسلحة النادرة |
| Elbette, masum bir insanın senin cezanı çekmesine izin veremezsin, Abe. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت لن تدع شخصاً بريئاً يتلقى الاتهام بدلاً عنك، (إيب) |
| Abe, eğer Jackson'ın babasının yaşadığına dair bir şans bile varsa söylemeliyiz. | Open Subtitles | (إيب)، إن كانت هناك فرصة بأن يكون والد (جاكسون) حياً فعلينا إخباره |
| Abe taşıdığın bebeğin insan ırkını hızlıca başlatabileceğini düşünüyor ve | Open Subtitles | لنضع جانباً حقيقة أن (إيب) تعتقد أن الطفل الذي تحملينه |
| Abe ve Ceil'in kızı da oturup orta kattan sürekli komşuların telefon konuşmalarını dinleyerek eğlenen kuzen Ruthie'ydi. | Open Subtitles | إبنة (إيب) و (سيل) كانت قريبتي (روثي) والتي كانت تستمتع بالجلوس والإستماع لجيراننا المجاورين على الهاتف |
| Örneğin amcam Abe, büyük bir sporseverdi. | Open Subtitles | على سبيل المثال، عمي (إيب) كان مشجعاً رياضياً شغوفاً |
| Oh, Abe, neden beni hiç Copacabana'ya ya da El Morocco'ya götürmüyorsun? | Open Subtitles | (إيب) لم لم تأخذني مطلقاً.. كوباكابانا أو إل موروكو؟ |
| Abe amcayla yıllardır bir çatı altında yaşamak, hepimizi birer balık bilimcisine çevirmişti. | Open Subtitles | بعد سنوات من العيش مع العم (إيب) اصبحنا جميعاً علماء بحار |
| Kimse Abe Simpson'ı terk edemez. Sürtük seni. | Open Subtitles | لا أحد يهجر (إيب سمبسون) أنت لا شيء سوى "استغلالية" |
| Kimim ben, Abe Lincoln mu? | Open Subtitles | من أنا، إيب لينكون؟ |
| Abe, JTAG kartlarının bunlar olduğunu söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إيب قد عنى هذا للتو (إنه موجود في بطاقات (جتاج |
| Guy gibi fikirlerim olursa Eep beni dinler diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أن بإمتلاكي أفكار مثل (غاي)، لربما تنصت (إيب) إليّ. |
| En sevdiğim şarkılardan biri olan Kander ve Ebb parçasını katlettiniz bu arada da esas noktayı tamamen ıskaladınız. | Open Subtitles | حسناً، لقد قمتم تماماًَ بذبح واحد من أوقاتي المفضلة من ألحان (كاندر) و(إيب)، بينما تفوتن المقصد تماما عن كل شيء. |