| LAM için test ettik. pozitif çıktı. | Open Subtitles | أجرينا فحصاً للتوّرم العضليّ وكان إيجابيّاً |
| LAM için test ettik. pozitif çıktı. | Open Subtitles | أجرينا فحصاً للتوّرم العضليّ وكان إيجابيّاً |
| Pembemsi deri rengi, acı badem kokusu... - Testler, siyanür için pozitif çıktı. | Open Subtitles | جلد وردي، ورائحة كاللوز المر، والفحص عاد إيجابيّاً لمادة السيانيد |
| Anında pozitif dönüt sağlıyor istenen hareketle.. ...mükafat arasında köprü kuruyor. | Open Subtitles | يعطي دعماً إيجابيّاً فوريّاً موفراً الوقت الثمين الذي يمضي بين السلوك الحالي والمرغوب |
| Bu yalancı pozitif olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هذا إيجابيّاً كاذباً |
| Elinden geleni yapmalısın, çok çabalamalısın ve bunu yapıp pozitif kalabilirsen bir umut ışığı bulabilirsin. | Open Subtitles | على المرء أنْ يفعل كلّ ما بوسعه يجب أنْ يبذل قصارى جهده و إنْ فعل هذا و بقي إيجابيّاً ستكون له فرصة في العلاج بالإيجابيّة |
| pozitif çıkınca inanamadım ve gidip kan tahlili yaptırdım. | Open Subtitles | لم أصدق ذلك، لقد كان الفحص إيجابيّاً .. |
| Kızların toksin testi T.C.E. için pozitif çıktı. | Open Subtitles | فحص السموم على الفتيات "أتى إيجابيّاً للإصابة بالـ"تي سي إي |
| Kızların toksin testi T.C.E. için pozitif çıktı. | Open Subtitles | فحص السموم على الفتيات "أتى إيجابيّاً للإصابة بالـ"تي سي إي |
| Salgın A'nın sonucu pozitif çıktı. | Open Subtitles | لقد أتى إختبارُ الإنفلونزا إيجابيّاً |
| Zehir testi pozitif çıkarsa Jarvis'e karşı kanıt toplamaya başlayabiliriz. | Open Subtitles | إذا ظهر فحص السمّيّة إيجابيّاً يمكننا البدءُ بفتح قضيّةٍ ضدّ (جارفيس) |
| Testler pozitif çıktı. | Open Subtitles | فحصها جاءَ إيجابيّاً |
| pozitif kal Stan! | Open Subtitles | (ابقى إيجابيّاً يا (ستان |