| Peki suçlu bulmak istediğiniz kişilerin isim listesini muhbire vermek sizin usulünüz müdür? | Open Subtitles | وهل هي أيضاً ممارسة أن تعطي المخبر قائمة بالأشخاص الذين تريد إيجادهم مذنبين؟ |
| -Bizim işimiz bulunması gerekenleri bulmak Mr. McCall. -Siz kimsiniz? | Open Subtitles | ـ إننا نجد الأشخاص الذي نود إيجادهم ـ مَن أنتم؟ |
| Onları bulabilirim ama karşılığını hemen isterim. | Open Subtitles | أستطيع إيجادهم لكن سأفعله لك كدين |
| Eski hapishanedeki şu iki adam, baraka 14'tekiler, onları bulamıyorum. | Open Subtitles | هذان الشخصان اللذان كانا معنا فى المعسكر القديم فى الكوخ رقم 14 , لم أستطيع إيجادهم |
| Şu an için onları bulmaya odaklanmalıyız. | Open Subtitles | حسناً ، الآن نحتاج أن نقوم بالتركيز علي إيجادهم |
| Yapılacak en kibar şey onları bulmamız. | Open Subtitles | الشيء المهذب الوحيد الذي علينا فعله هو إيجادهم |
| Deneyimlerimize göre, eğer onlara 24 saat içinde ulaşamazsak, onları canlı bulma ihtimalimiz oldukça az. | Open Subtitles | برأينا المِهنيّ, إن لم تخرجهم خلال 24 ساعة, فستنعدم فرص إيجادهم أحياء. |
| Elimizden geleni yapıyoruz, yakında bulacağız. | Open Subtitles | بما أننا نبذل كل جهودنا في هذه القضية سنتمكن من إيجادهم قريباً |
| Değil onları, ya da ne istediklerini bulmak için nasıl anlamaya yeterli. | Open Subtitles | ليس ما يكفي لمعرفة كيفية إيجادهم ، أو ماذا يريدون |
| Tamam, sakin ol ve sadece onları bulmak için nasıl odaklanmaya çalışın gerekir. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن تهدأي و نحاولي فقط أن تركزي على إيجادهم |
| bulmak pek zor değil doğrusu. Çok büyükler ne de olsa. | Open Subtitles | حسناً، ليس من الصعب إيجادهم فقد كانوا ضخاما |
| Erik'in onları bulmak için, beni normalde işe yaradığına ikna ettiği daha az teknolojik bir yöntemi var. | Open Subtitles | إريـك لديه طريقته الخاصه والبسيطه .. فى إيجادهم وهذا ما طمأننى بأعماله العاديه |
| Çocuklar yanlarındayken, onları bulmak zor olmayacaktır. | Open Subtitles | مع وجود الأطفال لن يكون من الصعب إيجادهم |
| Yılın bu zamanında bulmak çok zordur. | Open Subtitles | إنه من الصعب إيجادهم في هذا الوقت من السنة |
| Belki onları bulabilirim. | Open Subtitles | إذًا، منذُ متى؟ .لعلي أستطيع إيجادهم |
| onları nereden bulabilirim? | Open Subtitles | وأين نستطيع إيجادهم ؟ |
| Eski kampta baraka 14'te kalan iki adamı bulamıyorum. | Open Subtitles | هذان الشخصان اللذان كانا معنا فى المعسكر القديم فى الكوخ رقم 14 , لم أستطيع إيجادهم |
| Eski hapisanedeki şu iki adam, baraka 14'tekiler, onları bulamıyorum. | Open Subtitles | هذان الشخصان اللذان كانا معنا فى المعسكر القديم فى الكوخ رقم 14 , لم أستطيع إيجادهم |
| Bulunmak istemeyenleri bularak hayatını kazanan birini bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول إيجاد شخص يجد أشخاصاً لا يريدون أن يتم إيجادهم كلقمة عيش |
| Onları bulmamız an meselesi. | Open Subtitles | يجب أنّ نكُون قادرين على إيجادهم |
| Bu kadınların oradaki günlerinde anlam bulma yollarını takdir etmeli. | Open Subtitles | لابد وأن تثير إعجابك طريقة هؤلاء النساء في إيجادهم المعنى لأيامهم |
| Evet, ama onları nasıl bulacağız? | Open Subtitles | أجل ، لكن كيف يُمكننا إيجادهم ؟ |
| Bak, onları bulmama yardım edebilecek tanıdığım tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنظر، أنت الشخص الوحيد الذي أعرفه والذي يمكنه مساعدتي في إيجادهم. |
| Onları bulmada iyi şanslar. | Open Subtitles | حظا سعيدا فى إيجادهم |
| Hiçbir yerde bulamadım. Neyse, uyumaya gidiyorum." | Open Subtitles | لايمكنني إيجادهم في أي مكان حسناً، سأذهب للنوم الأن |
| Dolan'ın ne yaptığını öğrenebilirsek onu nerede bulabileceğimizi de öğrenebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، لو فهمنا ما كان (دولان) مُتورّط به، فقد يدلّنا ذلك على مكان إيجادهم. |