| Kediciğini doyurması için birini bulman gerekecek. | Open Subtitles | أنت سيدي سيتوجب عليك إيجاد شخص آخر لإطعام قطتك الصغيرة |
| Laboratuarı temizlenmesi için birini bulabilir miyiz? | Open Subtitles | أين تظن أنه بوسعى إيجاد شخص كى يساعدنا فى تنظيف المختبر، أيها الطبيب ؟ |
| Pek çok harika referansı olan ve oldukça çirkin birini bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | سأحاول إيجاد شخص يكون قبيحاً مع مؤهلات جيدة |
| Senin adına değil, seninle birlikte oynayacak birini bulmalısın. | Open Subtitles | عليّ إيجاد شخص يلعبها معكِ، لا بدلا عنكِ |
| Tahminime göre burada sadece bir kişi bulmayı bekliyorlar. | Open Subtitles | وأحزر أنّهم يتوقعون إيجاد شخص واحد فقط هنا. |
| Tamam ama bana birisini bulmam konusunda yardım etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، لكنني أحتاجكي أن تساعديني في إيجاد شخص |
| Üzgünüm çocuklar, sizi utandıracak başka birini bulmanız gerekecek. | Open Subtitles | آسفة يا أصدقاء لكن عليكما إيجاد شخص آخر ليذلكما |
| Eğer sizin için uygun değilse yerime birini bulmakta iyi şanslar dilerim. | Open Subtitles | و إذا لم يعجبك ذلك حظاً سعيداً في إيجاد شخص آخر مثلي |
| Sanırım yardım etmesi için daha az resmi birini bulabiliriz. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه يمكننا إيجاد شخص لفعل ذلك ليس من المسؤولين الرسميين |
| Starbuck'a destek olman problem olacaksa, başka birini bulabilirim. | Open Subtitles | إذا كان لديك مشكلة ما فى دعم فاتنة الفضاء يمكننى إيجاد شخص أخر |
| Hukuk dünyasından olmayan birini bulman harika bir şey sanırım. | Open Subtitles | أنا أطن أنه من الرائع إيجاد شخص ما يعمل في العالم الحقيقي و بعيد عن القانون. لماذا تقول هذا ؟ |
| Korkarım ki üremek için başka birini bulman gerekecek. | Open Subtitles | هناك سوء تفاهم أخشى أن عليك إيجاد شخص آخر |
| Evet, patronum bir konuda yardımımı istiyor ama mesai dışındayım, o yüzden başka birini bulabilir. | Open Subtitles | نعم, إن رئيسي يريد منّي أن أساعده في شيءٍ ما، لكن فترة عملي قد انتهت، لذا يمكنه إيجاد شخص آخر. |
| - Peki, bana ne yapacağımı söyleyecek birini bulabilir misin? | Open Subtitles | -حسناً أيمكنك إيجاد شخص يقول لي ما عليّ فعله |
| Onun güvenebileceği birini bulmaya çalışıyormuş. Öyle mi? | Open Subtitles | أنه يحاول مساعدتها في إيجاد شخص ما يأتمنه عليها |
| Bulunmak istemeyenleri bularak hayatını kazanan birini bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول إيجاد شخص يجد أشخاصاً لا يريدون أن يتم إيجادهم كلقمة عيش |
| Belki ip ucu verecek daha iyi birini bulmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك إيجاد شخص أفضل لتنصحه. |
| Bence başka birini bulmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليك إيجاد شخص آخر |
| Tahminime göre burada sadece bir kişi bulmayı bekliyorlar. | Open Subtitles | وأحزر أنّهم يتوقعون إيجاد شخص واحد فقط هنا. حقًّا؟ |
| Tamam ama bana birisini bulmam konusunda yardım etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، لكنني أحتاجكي أن تساعديني في إيجاد شخص |
| Ya da bu iş için yeni birini bulmanız gerekir. Aaron, buna gerek olmayacak. | Open Subtitles | أو سيتعين عليك إيجاد شخص آخر للقيام بهذه المهمه |
| Tamam, iş güveneceğin birini bulmakta. | Open Subtitles | حسن، الخدعة ستكون في إيجاد شخص ما تثق فيه حقا |
| Şimşeği emebilecek birini bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إيجاد شخص بوسعه امتصاص صاعقة البرق. |
| - Yardım edecek birini bulabilirim, ama... | Open Subtitles | اعتقد ان بوسعي إيجاد شخص سيساعدنا ولكن ولكن؟ |
| simdi, bana yardim edebilecek birini bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | الآن ، أعتقد أنه علينا إيجاد شخص ما يستطيع |
| Tamam, şimdi senin içinde buluşabileceğin harika birini bulmalıyız. | Open Subtitles | حسناً , لذا , الآن كل ما علينا فعله إيجاد شخص رابع لك ايضاً |
| Sınırın kuzeyinde birini aramak istediğinde sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعل لو اردت إيجاد شخص شمال الحدود ؟ |