| Ona AA toplantısında rast geldim Ade ile gittiğimde, ve o barışmak için benimle konuşmak istedi. | Open Subtitles | لقـد ركضت بإتجآههـآ في اجتماع المدنين عندمـا كنت من إيد وكانت تريد التحدث معـي لـ تتصـالح معي |
| Ben- - Ade'e ölüyor olduğunu söylemiş, ve sonra Ade bana söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرت إيد انهــا تموت ، وإيد اخبرتني بذلكـ |
| Evet, Ben-ben Ade ile konuşmayı denedim, ama bir şey elde edemedim. | Open Subtitles | نعمـ ، حاولت التحـدث لــ إيد لكنـني لمـ احصل على شيء |
| Gerçi eve giderken yolda Rite Aid var ve üstüne düşeni yapmak için yol arıyorsun. | Open Subtitles | رغم أن هناك متجر "رايت إيد" في طريق عودتك وأنت تبحث عن المزيد من الوسائل لتنفذ مهامك. |
| - Ed Clark intihar mı etti? | Open Subtitles | ـ هل إرتكب إيد كلارك جريمة إنتحار ؟ |
| Sanırım Ade'in planı çok da düşünülmeden hazırlanmıs. | Open Subtitles | أوكي, شيء ما يخبرني أن خطة إيد ليست مكتمله |
| Sen iyisin Adrianna. Um... Bunu yapmalısın, Ade. | Open Subtitles | أنت ممتازة, أدريانا عليكِ أن تفعلي ذلك, إيد |
| Ade hakkında bir belgesel hazırlamak istiyorum bu benim son sınıf projem için ve bu... bir kamera arkası... | Open Subtitles | حسنا, أريد أن أقوم بفلم وثائقي عن إيد إنه من أجل مشروع تخرجي وسيكون |
| Saçmalığı bi kenara bırak, Ade... | Open Subtitles | الآن, توقفي عن الكذب, إيد لقد سمعت فيكتور يهددك |
| Ade şehir dışındaydı, bu yüzden evet, ben de babam'ın ofisine gittim, ve birkaç film yükledim. | Open Subtitles | إيد كانت خارج المدينة لذا نعم, تسللت لمكتب أبي وحملت بعض الأفلام ليس هناك داعي للتفسير |
| Gerçekten başka bir seçeneğim yok. Evet, yap, Ade. | Open Subtitles | أنا حقا لا أملك الخيار نعم, أنت تملكينه إيد |
| Ade, her şeyi çok ciddiye alma. | Open Subtitles | إيد ، لا تأخذي كــل شيء بشكل جدي |
| Ade, panik yapacak birşey yok. Herşey çok iyi olacak. | Open Subtitles | لا, لا تقلقي, إيد سوف يكون الأمر رائعا |
| Peki, Ade'e Lila ile ayrıldığını söyledin mi? | Open Subtitles | حسنا, هل أخبرت "إيد" أنك أنهيت الأمر مع ليلى؟ |
| Senin için gerçekten mutlu olduğumu bilmeni isterim Ade. | Open Subtitles | دعيني أقول بأنني حقا سعيد لأجلكِ, إيد |
| Ade'in ilk gerçek konserine kalmayacak mısın? | Open Subtitles | ألن تبقى لأول حفلات إيد الحقيقية؟ |
| Geri ver, Ade. Geri verir misin? | Open Subtitles | أعيديها لي, إيد هل تستطيعين إعادتها؟ |
| Ade gelemedi, huh? | Open Subtitles | إيد لم تتمكن من الحضور, أليس كذلك؟ |
| Rite Aid'e koş. | Open Subtitles | واذهبي إلى "رايت إيد" واجلبي كيس كاجو نيء |
| - Ed Sullivan TV stüdyolarına. | Open Subtitles | -استديو إيد سوليفان التلفزيوني |
| Bay Ed'in üzerinde. Ve bu da size arkadaşınız Ed Cook'tan bahsetmek istediğinizi hatırlatırdı. | TED | فوق مستر إيد وهذا سيذكرك بأنك تريد أن تعرف بصديقك إيد كووك |
| Teklifi ikiniz de reddederseniz ikiniz de Ed Morris ile birlikte dibi boylayacaksınız. | Open Subtitles | إذا أنتم الأثنين رفضتم العرض إذا ستسقطوا أنتم الاثنين مع إيد |