"إيرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • Erv
        
    • Irv
        
    • lrv
        
    Tanrım, Tommy, seni haberlerde Erv'e giydirirken görünce zevkten dört köşe oldum. Open Subtitles يا إلهي ، (تومي) لقد أحببت ذلك عندما رأيتك في الأخبار تقسو على (إيرف)
    Onu kuyruğundan atamazsın Erv. Open Subtitles لا يمكنك أن تدعه يستمر بتدميرك يا (إيرف)
    Sakin ol, Erv. Open Subtitles إهدأ يا (إيرف) ، إكتف بقول "لا تعليق" فحسب
    Muhtemelen haklısın, Irv. Başka ne vardı? Open Subtitles أنت مُحق بشكل كبير يا إيرف ، ماذا غير ذلك ؟
    Ben hayatta istemem. Olayı sen başlattın, Irv. Open Subtitles أنا واثق قطعاً أنك لا تود هذا لقد بدأت أنت هذا الأمر ، إيرف
    Irv'in yargı sürecini hızlandırmak... sistemi daha verimli... daha adaletli hale getirmek için... fikirleri var. Open Subtitles إيرف لديه بعض الأفكار الرائعة كيف تسريع العملية جعل النظام أكثر كفاءةً
    Ki bu da senin öne çıkıp bu ekip için bunu göğüslemen demek, Erv. Open Subtitles يعني ذلك أن تتقدم وتتحمّل هذا من أجل الفريق يا (إيرف) -أنا ؟
    Ve Erv, eğer elindekilerden daha fazlasını yapmak istersen daha fazla gayret göster. Open Subtitles وأنت يا (إيرف) إذا كنت تريد أكثر من مجرد إنهاء عُهدة (والكر).. عليك أن تعطيني شيئا أكثر من مجرد إلقاء اللوم على الآخرين
    Bana 275 veya aşağısı için söz vermiştin, Erv. Böyle bir söz almıştım. Open Subtitles لقد وعدتني بـ 275 أو أقل يا (إيرف) أخذت ذلك كوعد
    Bu konuda düşünmenizi istiyorum. Hey, Erv, beklediğin için teşekkürler. Open Subtitles أريد أن أتحدث بهذا (إيرف) ، شكرا لإنتظارك
    Bu işler böyle yürür, Erv. Bunu benim kadar sen de biliyorsun. Open Subtitles (هكذا تسير الأمور يا (إيرف أنت أدرى بذلك مثلي
    Erv, hey, zamanın varsa... ..seninle bir kaç şeyi görüşmek isterim. Open Subtitles ... (إيرف) إلّم تكن تُمانع ، أرغب بلقائك بخصوص بعض الأمور
    Senin için dünyanın işini yapıyorum, Erv. Bunu biliyorsun. Open Subtitles (أنا من يقوم بكل عملك يا (إيرف أنت تعلم ذلك
    Öyledir tabii, Irv. Şimdilik bu kadar, kolay gelsin. Open Subtitles بالطبع ، إيرف وللآن فلتحظ بيوم طيب
    Senin için ne yapabilirim, Irv? Open Subtitles ماذا يُمكننى أن أفعل لك ، إيرف ؟
    Sonra da Irv'in hukuki ikametine fatura yollayarak şirkete ücret talebinde bulunmaya başladım. Open Subtitles لذا، بدأت محاسبة الشركة لهذه الزيارات من خلال إرسال الفواتير إلى مكتب (إيرف).
    Irv? Irv, burada işim bitti. Baltimore'a döneyim mi? Open Subtitles إيرف)، لقد انتهيت من مهمتي هنا) هل أعود إلى بالتيمور ؟
    Sizler benim ofisimi kullanabilirsiniz. Irv, birşey gerekirse beni çağır. Burada güvenilir ellerdesin. Open Subtitles (إيرف) ، إتصل بي إن إحتجت شيئاً أنت في أيدي جيدة
    Gergindim, fakat güvenlikte yaşlı Irv'ü görünce rahatladım. Open Subtitles لقد كنت قلقاً لكنني شعرت بتحسن حالما أن رأيت (إيرف) عند بوابة الأمن
    Irv harika gözükmüyordu ama konuşacak zamanım yoktu. Open Subtitles إيرف) لم يبد رائعاً لكنني لم يكن لدي وقت لأتحدث
    Günaydın, lrv. Selam, Radyo. Open Subtitles صباح الخير, يا (إيرف) مرحبا, يا (راديو)َ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more