| Eastin canını mı sıkıyor yoksa? | Open Subtitles | هل يسبب لك (إيستن) هنا أي مشكلة ؟ |
| - Eastin, tabancanı alayım. | Open Subtitles | إيستن) سلاحك من فضلك) |
| - Onbaşı Eastin. | Open Subtitles | -كوربورال إيستن) ) |
| - Etsen, duvar yıkıldıktan sonra kendi hesabına çalışan, eğitimli bir KGB mühendisi. | Open Subtitles | إيستن كان مهندساً يعمل في المخابرات الروسية .. وترك العمل معهم منذ فترة |
| - FBI, Lars Etsen'i burada tutuyor, davayı onun üzerine yıkmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الإف بي آي يحتجز لارس إيستن هنا .. ويتهمه ببعض الجرائم |
| Bay Eastin. | Open Subtitles | (سيد (إيستن |
| - Bay Etsen, ben June McAllister, sizi ben savunacağım. | Open Subtitles | مستر إيستن .. أنا جون ماكلسيتر .. أنا المسئولة عن قضيتك |
| - Lars Etsen, görüş cihazını icat etti. | Open Subtitles | لارس إيستن بنى مركزاً للرؤيا فوق السمعية .. |
| - Dün havaalanı girişinde Lars Etsen'i ziyaret ettiniz. | Open Subtitles | قمتي بزيارة لارس إيستن في المعتقل بالأمس .. |
| - Etsen... | Open Subtitles | إيستن ! |