| - Neden mi? O büyük, güzel, zeki beynini uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | لأنّني لم أرد إيقاظ ذلك الدماغ الكبير الذكي والجميل الذي تملكينه. |
| İnsanları uyandırmak bizim işimiz, onları hissizliklerinden çıkarıp ıstıraba sokmak ve yapmak istemediğimiz şeyi yaptığımıza ve görmek istemediğimizi gördüğümüze ısrar etmek bizim işimiz. | TED | مهتنا إيقاظ الناس، وسحبهم من اللامبالاة الى الكرب، والإصرار على القيام بما لا نريد القيام به ورؤية ما لا نريد رؤيته. |
| Yumurta hazır hale geldiğinde uyuyan spermleri uyandırma vakti de gelir. | Open Subtitles | حين تكون البويضة مستعدّة وفي الانتظار، يجيء وقت إيقاظ المني النائم. |
| En eski anılarımdan biri akrabalarımdan birini uyandırmaya çalışmak ve bunu başaramamaktı. | TED | إحدى ذكرياتي القديمة هي محاولتي إيقاظ أحد أقربائي ولكني لم أستطع ذلك. |
| Sizce o kovboyları da uyandırmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن علينا إيقاظ رعاة البقر الاثنين؟ |
| Yavaş olun. Bütün kasabayı uyandırmak istemeyiz. | Open Subtitles | أخفضوا من سرعة الجياد لا نريد إيقاظ أهل البلدة |
| İlk ekibi uyandırmak istedim. | Open Subtitles | أردت إيقاظ الطاقم الأساسي لكن ملازمِ الثاني وصل إلي الحافه |
| Güvenin bana, burada uyuyan şeyi uyandırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | صدقونى ، أنتم لا ترغبون فى إيقاظ ما يرقد هنا |
| Ejderi uyandırmak istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تريدين إيقاظ التنين , أليس كذلك ؟ |
| Senin planında, ilk yaptığınız şey Sıçrayanları uyandırmak. | Open Subtitles | و الآن مع خطتك أول شيء تفعله هو إيقاظ القافزات |
| Uyuyan uyandırmak zorundadır . Toprak ayaklarının dibinde titreyecek . | Open Subtitles | يجب إيقاظ النائم الأرض سوف ترتعش عند قدميه. |
| Böylece çocukları uyandırma korkusu olmadan sevişebileceğiz. | Open Subtitles | إذاً يمكننا أن نمارس الحب دون إيقاظ الأطفال |
| Hey bak, arkadaşımın uyandırma servisini bir denemelisin. Buna çok güveniyor. | Open Subtitles | أوتعلم, يجدر بك تجربة خدمة إيقاظ صديق لي, إنها تثق بهذا الشيء |
| - Marisa'yı uyandırmaya çalışın. | Open Subtitles | ـ ماذا؟ ـ لنرى هل ستتمكنين من إيقاظ ماريسا |
| Şimdi Gri Tufan'ı ve Tutulma Zümrüdü'nü bulman için gerekli olanları uyandırmaya yardım edeyim diye annen beni gönderdi. | Open Subtitles | أرسلتني الآن لأساعدكِ في إيقاظ ذكرياتكِ التي ستحتاجينها لإيجاد العاصفة الرمادية و إيجاد زمردة الكسوف |
| Kurallar der ki, istisnai koşullarla karşılaşıldığında... kaptanı uyandırmamız gereklidir. | Open Subtitles | القواعد تقول : في ظل الظروف الإستثنائية يجب علينا إيقاظ الكابتن |
| Çocukları uyandırmaktan korkuyorsan, çocuklarımız yok. | Open Subtitles | مهلا إذا كنت خائفا من إيقاظ الاطفال ليس لدينا أطفال |
| Leviathan fiyaskosu bir uyanma çağrısıydı. | Open Subtitles | "إخفاقنا في مواجهة "اللفاياثان كان بمثابة نداء إيقاظ |
| Acil mürettebat uyandırmayı başlat. | Open Subtitles | الشروع في عملية إيقاظ الطاقم الطارئة. |
| Kimseyi uyandırmadan nasıl içeri gireceğiz? | Open Subtitles | ولكن, كيف سنتمكن من التسلل دون إيقاظ أحد ؟ |
| Mağazalar sizde, ihtiyacınız olmayan eşyalara karşı arzu uyandırabilir. | Open Subtitles | المتجر بإماكنه إيقاظ رغبتكِ في الأشياء التي لم تكوني تعلمين حتى أنكِ بحاجتها |
| Evet. Yine de sürücüyü uyandıramıyorum. | Open Subtitles | أجل، لازلت غير قادرة على إيقاظ السائق |
| Buraya neden Mikael'i uyandırmamı istemediğini konuşmaya geldim. | Open Subtitles | إنّي هنا للحديث عن سبب عدم رغبتكِ في إيقاظ (مايكل). |
| Bunun için yolcunuzu uyandırıp, yolun ortasındaki büyük tümseğin ne olduğunu sormak zorunda kalabilirsiniz. | TED | ولذلك، ستجد أنك ستضطر بالفعل إلى إيقاظ راكبيك وسؤالهم " ما هذه الكتلة التي تقبع في منتصف الطريق بحق الجحيم ؟" |
| Daha yeni prensesini uyandırmana yardım etmedim mi? | Open Subtitles | ألمْ أساعدك مؤخّراً على إيقاظ أميرتك؟ |
| Kızlar biraz yorgun ama birini uyandırabilirim. | Open Subtitles | الفتيات مرهقات جداً ولكن أستطيع إيقاظ واحدة |