"إيلاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • dikkat
        
    Ve ben buna daha çok dikkat etmemiz gerektiğine inaniyorum çünkü aslında biraz hassas bir yapıya sahip. TED أعتقد أننا بحاجة إلى إيلاء اهتمام أكبر في هذا، لأنها في الواقع نوعًا ما هشّة.
    dikkat etmek neden bu kadar zordur? TED فلماذا يكون من الصعب جداً إيلاء الإهتمام؟
    Bunun sebebi, konu yemek olduğunda beyniniz yeni veya farklı tadlar için dikkat kesilir. TED وهذا لأنه وعندما يتعلق الأمر بالطعام تطور الدماغ إلى أن إيلاء اهتمام خاص للطعمات الجديدة والمختلفة.
    Nihayet dünya kıtamıza dikkat kesilmişti. Open Subtitles 'في الماضي كان العالم إيلاء الاهتمام لقارتنا.
    Bazı detaylara dikkat etmeyi gerektiriyor. Open Subtitles حسنٌ, لا يتطلب الأمر إيلاء إهتمام لبعض التفاصيل.
    Kompliman, izleyicilerin dikkat kesilmesini sağlayan sessiz bir mesajdır. Open Subtitles المجاملة هي رسالة صامتة. أمرللفتإنتباهالجمهور.. إيلاء والهام، وبعد العرض.
    Detaylara nasıl dikkat edileceğini öğreneceksin. Open Subtitles ما عليكِ تعلّمه هو كيفية إيلاء الاهتمام للتفاصيل.
    Bu konuda konuşmaya mecbur hissediyorum çünkü benim deneyimime göre dikkat verme güçlü hissinin peşine ne kadar çok düşsem o kadar mutlu oluyorum. TED ولهذا أجد نفسي مضطرًا للتحدث عاليًا لأنه ومن خلال تجربتي، كلما لاحقتُ ذلك الشعور المؤثّر من إيلاء الانتباه، كلما شعرت بالسعادة.
    Bahsettiğim his işte bu, oyunculuğu çok sevmemin sebebi -- tek bir şeye dikkat verebilmek. TED ذلك هو الشعور الذي كنت أتحدث عنه، لماذا أحب التمثيل كثيرًا... هي قدرتي على إيلاء الانتباه إلى شيء واحد فقط.
    Ancak bu trajediden çıkan iyi şey, hikâyenin, tehdit altındaki vahşi hayvanların kötü durumuna dikkat çekmesiydi. TED إلّا أنَّ الجيّد في الموضوع للخروج من هذه المأساة هو أنَّه قد أدّت هذه القصة إلى إيلاء الاهتمام بمأساة الحيوانات البرّية المهدّدة.
    Ama acısı, eziyeti, dikkat etmesi, seyahate çıkarken çantaya koymayı unutmamak filan... Bunlar günlük hayatın cilveleri ve zahmet veriyorlar. TED ولكن الألم ، وعدم الراحة ، ، مع إيلاء الاهتمام ، و التذكر لوضعها في حقيبتك عندما تذهب في رحلة طويلة ، هذه هي الحياة اليومية ، وأنها تطرح مشاكل.
    Hayatta, nadir de olsa kaçınılması imkansız olaylar vardır gerçekleşecekleri zaman, özel olarak dikkat göstermek gerekir. Open Subtitles في الحياة، أحداث معينة تأتي جنبا إلى جنب لذلك نادرا ما... ... أنه عندما يفعلون، يجب إيلاء اهتمام خاص.
    Hayat çünkü Yani, bugün dikkat. Open Subtitles ! لذلك، عليكما إيلاء الاهتمام باليوم لأنه هو الحياة
    Bu kısma dikkat et. Open Subtitles تحتاج إلى إيلاء الاهتمام لهذا الجزء.
    dikkat vermek. TED ولكن من إيلاء الانتباه.
    dikkat et. Düşün. Open Subtitles إيلاء اهتمام التفكير في الامر
    Sanki devasa bir köpeğin çenesindesiniz ve sırtınızdaki bir ayak sizi boşluğa itiyor, yukarı doğru vahşice hızlandırıyor, havadaki yolunuzu omuzluyor. Çok karmaşık bir yerdesiniz. dikkat kesiliyorsunuz, giderek büyüyen bir gülümsemeyle aracın her bir kapıdan TED إنها مثل أن تكون في فك كلب هائل وهناك قدم في الجزء الضيق من الظهر تدفعك في الفضاء، تندفع بعنف إلى الأعلى، تحمل في طريقك الهواء، وأنت الآن في مكان معقد جدا - مع إيلاء الاهتمام، تراقب المركبة تتجاوز كل واحدة من من بواباتها الصغيرة مع ابتسامة متزايدة بثبات على وجهك.
    Beyinlerimizle savaşmak ya da kendimizi dikkat etmeye zorlamayı denemek yerine, bu doğal, ödüle dayalı öğrenme sürecine erişim sağlasak ... fakat bir değişiklik yapsak TED ماذا لو بدلاً من مكافحة عقولنا (أدمغتنا)، أو محاولة إرغام أنفسنا إلى إيلاء الإهتمام، قمنا بإستغلال عملية التعلّم الطبيعية المعتمدة على المكافأة ...
    dikkat et. Open Subtitles إيلاء اهتمام
    Yapılmak istenen şey de bu dönemi hızlandırmak: giderilmemiş tıbbi ihtiyaçları alıp üzerinde çalışmak, yenilikler getirmek... Yeni bir baş mühendis tayin ettik, Mehran Mehregany Bu pazartesi göreve başladı. Daha sonra ürün geliştirmeye, klinik deneylerle sınamaya ve yapması en zor olan -- tıbbi uygulamarı değiştirmeye, geri ödeme koşullarına, sağlık politikalarına ve sağlık ekonomisine dikkat çekecek. TED وهم بصدد تسريع هذا العهد لأخذ الإحتياجات الطبية التي لم تتم تلبيتها، والعمل على الابتكار... قمنا للتو بتعيين كبير المهندسين، "مهران مرغني" تم إعلان هذا الإثنين. سوف نمضي قدما مع التطوير، التحقق من صحة التجارب السريرية، و من ثم تغيير الممارسات الطبية -- و الأمر الأكثر تحديا، إيلاء الأهمية للسداد، سياسة الرعاية الصحية، والاقتصاد الصحي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more