| Ne gerekiyorsa. Sadece benden uzak tut. Raporları yazmam için zaman gerekiyor. | Open Subtitles | مهما يكن ابعدهم عنى قليلاً انا بحاجه ان اكتب تقريرى |
| Kural 2: Onları güneş ışığından uzak tut. | Open Subtitles | القانون الثاني ، ابعدهم عن اشعة الشمس المعنى : |
| Al onları! | Open Subtitles | ابعدهم عني |
| Al onları! | Open Subtitles | ابعدهم عني |
| Çek şunları gözümün önünden. Cep telefonu teknolojisi son 10 yılda büyük yol kat ettti. | Open Subtitles | ابعدهم عني تكنولوجيا الهاتف الخليوي |
| Çekirdekleri birbirinden uzak tutun, yoksa hepimizi öldüreceksiniz. | Open Subtitles | توقف ابعدهم عن بعضهم والا سوف تقتلنا جميعا |
| Çıkar onları, dostum. Tek bir oda için fazla. | Open Subtitles | ابعدهم من هنا , يارجل هذه كمية كبيرة من الكراسي في غرفة واحدة |
| - Onları benden uzak tut. | Open Subtitles | ـ ابعدهم عنى ـ هناك الكثير منهم |
| Onları benden uzak tut. | Open Subtitles | فقط ابعدهم |
| - Çek şunları yoldan, Johnny! | Open Subtitles | ابعدهم من هنا جوني |
| "Çek ellerini!" Ve sonra bizi gördü ve arkasını dönüp kaçtı. | Open Subtitles | "ابعدهم"، و من ثم قد رآنا ثم التف و هرب |
| Tamam. Uzak durun. Onları uzak tutun. | Open Subtitles | حَسَناً أنت رجال خليكو ورا ابعدهم |
| Onları sahadan uzak tutun! Devam edeceğiz. | Open Subtitles | ابعدهم عن الملعب .سنفوز المباراة |
| İsimlerini alalım. Çıkar onları. Hadi. | Open Subtitles | خذوا اسمائهم و ابعدهم من هنا , هيا |
| - Bir his. Çıkar onları. | Open Subtitles | احساس, ابعدهم الان |