| kızımızı aldığından beri Tanrı'nın ne istediği konusunda hiç emin olamıyorum. | Open Subtitles | لم أكن على هكذا يقين بإرادة الله منذ ان اخذ ابنتنا. |
| kızımızı o şımarık, bencil duygusuz, bodur sürtüğe mi bıraktın? | Open Subtitles | تركت ابنتنا في رعاية تلك المدللة والانانية والمزعجة المتخلفة عاطفيا؟ |
| Bu anlamı Kızımızın gülüşünde arkadaşlarımızın sıcaklığında ya da inancımızda buluruz. | Open Subtitles | ونجده في ابتسامة ابنتنا في دفء أصدقائنا أو في راحة إيماننا |
| Kızımızın düğününde ne kadar güzel göründüğünü kendi gözlerimle görmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أرى كم ستبدين جميلة في يوم زفاف ابنتنا |
| Kızımıza, nasıl bir fedakârlıkta bulunursak bulunalım inandıklarımızı savunmanın değerini öğretmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نعلم ابنتنا قيمة اتخاذ موقف بغض النظر عن التضحية |
| kızımızla bir dakika daha geçirmek için her birini feda ederdim. | Open Subtitles | أنني سأقوم بمقايضة كل واحدة منهم لدقيقة واحدة أخرى مع ابنتنا |
| Hiçbir yere gidemezsiniz kızımızı bu bej renkli manyaklardan biri kaçırdı. | Open Subtitles | لن تغادروا هذه الجزيرة. اختُطفت ابنتنا على يد أحد هؤلاء المعاتيه. |
| Sonra küçük kızımızı kollarıma alıp, uzak diyarlara doğru yol alacağız. | Open Subtitles | وسأضم ابنتنا الصغيرة بينذراعي.. ونذهب إلى مكان ما، مكان بعيد للغاية. |
| Sorun şu ki, kitabın yazarı kızımızı tanımıyor. | Open Subtitles | المشكلة هى فى المؤلفين الذين لم يقابلوا ابنتنا ابدا |
| Buraya gelmemin tek nedeni, sizin, kızımızı görebilmenizdi. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي دفعني للقدوم هو زيارتكم لكي تتعرفون على ابنتنا |
| Sana kızımızı sunuyoruz. Hala bize burun kıvırıyorsun. | Open Subtitles | نحن نعرض عليك ابنتنا, ومازلت تتكبر علينا. |
| kızımızı almak için okula gittim, ama o çoktan gitmişti. | Open Subtitles | كان يجب علىّ انا انتظر ابنتنا بعد المدرسة. لكنها غادرت قبلى. انا اعلم انها قامت بذلك,برغبتها. |
| Kızımızın ölümünün sirk olayına dönüşmesini istemedik. Şimdi, ben yalnızca... | Open Subtitles | أن تتحول وفاة ابنتنا إلى سيرك عليّ أن أعرضه مجدداًً |
| Eğer teşkilatımız bizim iznimiz olmadan Kızımızın yanına yaklaşırsa, karımla birlikte bırakırız. | Open Subtitles | إذا اقتربت منظمتنا يوماً من ابنتنا بدون موافقتنا فسننهي أنا وزوجتي الخدمة |
| Eğer teşkilatımız bizim iznimiz olmadan Kızımızın yanına yaklaşırsa, karımla birlikte bırakırız. | Open Subtitles | إذا اقتربت المنظمة من ابنتنا بدون اذننا سنكون أنا وزوجتي قد انتهينا |
| Biricik Kızımızın beceriksiz sevgilisiyle karı koca gibi yaşamasını sorun etmiyorsan öyle olsun. | Open Subtitles | اذا كنت لا تمانع بإن ابنتنا الغالية تمضي الوقت مع حبيبها ليكن ذلك |
| Bir dakika sonra hamile kalmıştım ve 6 yıl sonra Rum okuluna gitme sırası bizim Kızımıza gelmişti | Open Subtitles | و بعد ذلك بدقيقة اصبحت حامل و 6 سنوات بعد ذلك ، كان دور ابنتنا للذهاب للمدرسة اليونانى |
| Kızımıza "Jack Daniels" adını mı takmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تقوم بتسمية ابنتنا بـ جاك دانييلز ؟ هي فتاة |
| Hiç olmazsa birimiz arada bir kızımızla olsun diye işimi değiştirdim! | Open Subtitles | تبا , لقد تركت عملي ووجدت عملا آخر فقط ليكون واحد منا متواجد بعض الوقت في البيت مع ابنتنا |
| Sanırım kimsenin bebeğimiz üzerinde bilimsel deneyler yapmadığı konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | اعتقد اننا اتفقنا ان لا احد يقوم بأختبارات على ابنتنا |
| Neden yapıyordu bilmiyorum ama sinirini kızımızdan çıkardığı için öfkeliydim. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا كانت تفعل ذلك ولكن كنت غاضب لانها اخرجت ابنتنا |
| Kısa süre sonra tüm kulüp bana, Kızımın kitabını aldıklarından bahsetmeye başladılar. | Open Subtitles | قريبا جدا , كل النادي اخذ يخبرني عن الكتاب الذي هو من صنع ابنتنا |
| En küçük kızım hem Amerika hem Finlandiya vatandaşıdır. | Open Subtitles | ابنتنا الصغرى أمريكية وفنلندية في نفس الوقت |
| 14 yaşındaki çocuğumuz lise partilerine sızıyor. Kızımız tutuklandı. | Open Subtitles | ابنتنا ذات الأربعة عشر ربيعًا تسللت إلى حفلة للثانوية.. |
| Ne yapmanız gerekiyorsa yapın. Sadece çocuğumuzu geri getirin. | Open Subtitles | افعل ما عليك فعله فقط أرجوك، استعد ابنتنا |
| Peter, o bizim acil durumlarda kullanacağımız paraydı ve kızının da yeni bir gözlüğe acil ihtiyacı var. | Open Subtitles | بيتر .. لقد كانت تلك أموال الطوارئ و ابنتنا تحتاج زوج جديد من النظارات |
| Eğer Broadway bile küçük Bebeğimizi kariyeri açısından doğru yola sokmazsa, ne sokar bilmiyorum. | Open Subtitles | وإذا هذا لم يعد ابنتنا إلى رشدها لا أعلم مالذي سيعيدها هل نحن متفقون ؟ |
| - Önemli değil. Sen bizim kızımızsın. - Sizi çok özledim. | Open Subtitles | لا يهم انتى ابنتنا لقد افتقدتكم كثيراً , لم أقصد ذلك |
| Evet, sahte kızını kendi kızı gibi yanına alan kişilerden kaçtın. | Open Subtitles | نعم, هاربةً من الأشخاص الذين سيعاملون ابنتكِ المزّيفة. وكأنها ابنتنا. لابد وأننا وحوش. |
| Aynı yıl, yeni doğan Kızımı tuzcuya sattık. | Open Subtitles | لقد بعنا ابنتنا المولودة حديثًا لتاجر الملح |