| Senin ise bir gün sana ihtiyacı olabilecek bir oğlun var. | Open Subtitles | ليس لديَّ ما أخسره، بينما لديكَ ابنٌ قد يحتاجكَ يوماً ما |
| Ve bunun sonucunda karın öldü, bir oğlun öldü, diğeri ise kayıp, ve bu sefil çukurda tıkılıp kaldın. | Open Subtitles | و مع ذلك نتيجةً لذلك، زوجتكَ ماتَت ابنٌ ميت، و الآخَر مَفقود و أنتَ عالِق في هذا الجحيم |
| Benim de genç bir evladım var. Bazen ben de böyle hissederim. | Open Subtitles | لديّ ابنٌ مراهق، و أشعرُ بذلكَ أحياناً أيضاً. |
| Doktor bir oğlunuz olduğu için çok gururlu olmalısınız. | Open Subtitles | لابد انكي فخورة جداً لانه لديكِ ابنٌ يعمل دكتوراً. |
| Teşekkür ederim. Sen iyi bir evlatsın. | Open Subtitles | شكراً لك ، إنك ابنٌ صالح |
| Bekâr anne, ergen bir oğlu var, askerliğini ordu sorgulayıcısı olarak bitirmiş. | Open Subtitles | أمٌ عازبة، ابنٌ مراهق خدمتَ الجيش، كمحققة |
| Aksine, son zamanlarda biraz dandik bir evlat oldum. | Open Subtitles | الخطأ منّي ، كوني ابنٌ عاق في الفترة الأخيرة |
| Gerdek gecende karna düşmüş bir oğul. - Güçlü adammışsın. | Open Subtitles | ابنٌ زرعتَ بذرته في ليلة زفافك، أنتَ رجلٌ فحل. |
| Bir oğlun daha var, nerede olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لديكَ ابنٌ آخَر و لا تَدري أينَ هُوَ |
| Seni seven bir oğlun var... | Open Subtitles | لديكَ ابنٌ يحبّكَ |
| Senin oğlun yok Jack. | Open Subtitles | ليس لديك ابنٌ يا (جاك) |
| Michael, senin bir oğlun var. | Open Subtitles | (مايكل)، لديّكَ ابنٌ |
| Sana bunu yaptığım için berbat bir evladım. | Open Subtitles | أنا ابنٌ فضيع, سأعوضك عن هذا... |
| Sana bunu yaptığım için berbat bir evladım. | Open Subtitles | أنا ابنٌ فضيع, سأعوضك عن هذا... |
| Tamamen geri zekâlı bir evladım var. | Open Subtitles | لديّ ابنٌ أحمق |
| - Evet! Başka bir oğlunuz daha var ya, Lordum. | Open Subtitles | لديك ابنٌ آخر, سيدي |
| Çok fena bir oğlunuz var. | Open Subtitles | لديكِ ابنٌ رائع |
| Aynen, çünkü sen iyi bir evlatsın. | Open Subtitles | أجل،ستفعل ذلك لأنّك ابنٌ رائع |
| - Sen çok iyi bir evlatsın Baelfire. | Open Subtitles | -أنتَ ابنٌ صالحٌ جدّاً (بيلفاير ). |
| Bekâr anne, ergen bir oğlu var, askerliğini ordu sorgulayıcısı olarak bitirmiş. | Open Subtitles | أمٌ عازبة، ابنٌ مراهق خدمتَ الجيش، كمحققة |
| Babamın yasal bir oğlu yoktu. Olsaydı bilirdim. | Open Subtitles | -أبي ليس لديه ابنٌ شرعيّ، فأنا أعلم |
| Daha önce de dediğim gibi iyi bir evlatsınız, çok hayırlı bir evlat. | Open Subtitles | لقد رأيتكَ مسبقاً. أنت ولدٌ بارّ, ابنٌ طيبٌ للغاية. |
| Daha önce de dediğim gibi iyi bir evlatsınız, çok hayırlı bir evlat. | Open Subtitles | لقد رأيتكَ مسبقاً. أنت ولدٌ بارّ, ابنٌ طيبٌ للغاية. |
| ...babasının umutlarını yaşatamadığını düşünen bir oğul. | Open Subtitles | ابنٌ يشعر أنه لم يحقق توقعات والده |